Poster With Presentation - 4
RARE CAUSE OF DYSURİA: EOSINOPHILIC CYSTITIS
A Abilov*, R Özcan*, E Polat**, S Dervişoğlu***, H Emir*
*Istanbul University Medical Faculty Department of Pediatric Surgery Division of Pediatric Urology
**Istanbul University Medical Faculty Department of Clinical Microbiology
***Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pathology
Aim: To presenting case a rare disease in the literature which diagnosed with eosinophilic cystitis.
Case: 5-year-old malepatient, admitted starting 4 months ago and raging last 1 month with complaints of dysuria and urinary incontinence. İn his history because of dysuria have been investigated in Iran and considered eosinophilic cystitis based on cystoscopy-biopsy,but not treated patients admitted by us.There was no pathological finding physical examination. Bladder wall thickness of 15 mm were measured by ultrasonography.There was nodilatation ofthe uppersystem. The patient's witch no-property in urine analysis out ofleukocyte 5-6 in voiding cystourethrography is filling defect of the left lateral wall. Computed tomography was observed diffuse up to 18 mm wall thickness ofleft anterolateral wall.Examination of the urine for schistosoma there was no schistosoma eggs.İn cystoscopylefthalf ofthe bladderwas trabeculated andbladdermucosawasirregular,bladdercapacitywasverylow.There was notumorormass. Submucosa including punch biopsy was compatible with nontumoral eosinophilic cystitis. Schistosoma can’t ruled out but consulted by the microbiology department and were treated with praziquantel for 5 days. Eosinophilic cystitis is diagnosed patients and were followed starting with trimethoprim-sulfamethoxazole and antihistaminic(Cetirizine). During the follow up the patient's symptoms regressed and 3. month ultrasound control while bladder capacity was 139 cc wall thickness 3.9 mm, 26 cc presence of residual was measured 8 mm .Cetirizinedosewas tapered. İn 8. months Be prtesented on the burning during urination. In US while the bladder capacity was 190 cc, the left anterolateral wall thickness was 5.4 mm, 28 cc the presence of residual was seen in 8.1 mm. on Control CT wall thickening of bladder was observed decreased than former CT. Cetirizine was started to cases again with a normal Uroflowmetri.Follow upseen the complaintsfullyresolved.Currently is followed.
Results: Patients which admitted with complaints of dysuria should be considered in differential diagnosis rarely encountered of in children with eosinophiliccystitis. In the literature antibiotic, antihistaminic and cortisol are used. Our case treated with a combination of trimethoprim-sulfamethoxazole and Cetirizine the complaints were decreased.
DİZÜRİNİN NADİR NEDENİ: EOZİNOFİLİK SİSTİT
A Abilov*, R Özcan*, E Polat**, S Dervişoğlu***, H Emir*
*İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı
**İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
***İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD
Amaç: Literatürde nadir rastlanan bir hastalık olan eozinofilik sistit tanılı olgunun sunulması.
Olgu: 5 yaşında erkek olgu, 4 ay önce başlayan ve son 1 aydır şiddetlenen dizüri ve üriner inkontinans şikayetleri ile başvurdu. Özgeçmişinde İran’da dizüri nedeniyle tetkik edilmiş ve sistoskopi-biyopsi alınarak eozinofilik sistit düşünülen ancak tedavi verilmeyen hasta tarafımıza başvurdu.Fizik muayenesinde patolojik bulgu yoktu. Ultrasonografide mesane duvar kalınlığı 15 mm ölçüldü. Üst sistemde dilatasyon yoktu. İdrar tahlilinde 5-6 lökosit dışında özellik olmayan hastanın voiding sistoüretrografi incelemesinde sol lateral duvarda dolum defekti saptandı. Bilgisayarlı tomografide sol anterolateral duvarda 18 mm’e varan diffüz duvar kalınlığı görüldü. Şistozoma açısından yapılan incelemede idrarda şistosoma yumurtaları görülmedi. Sistoskopide mesane sol yarısı trabeküle, mesane mukozası düzensiz idi ve mesane kapasitesinin çok düşük olduğu saptandı, tümör ya da kitle görülmedi. Submukozayı da içeren punch biyopsi nontümöral eozinofilik sistit ile uyumlu saptandı. Şistozoma ekarte edilemese de mikrobiyoloji anabilim dalı ile de konsülte edilerek 5 gün Praziquantel tedavisi uygulandı. Eozinofilik sistit tanısı konulan hastaya Trimetoprim-Sulfametoksazol ve antihistaminik(Setirizin) başlanarak takibe alındı.Takiplerinde şikayetleri gerileyen hastanın 3. ayda kontrol ultrasonografisinde mesane kapasitesi 139 cc iken duvar kalınlığı 3.9 mm, 26 cc rezidü varlığında 8 mm ölçüldü. Setirizin dozu azaltılarak kesildi. 8.ayında idrar yaparken yanması olması üzerine başvurdu. USG’de mesane kapasitesi 190 cc iken sol anterolateralde duvar kalınlığı 5.4 mm,28 cc rezidü varlığında 8.1 mm görüldü. Kontrol BT’de mesane duvarındaki kalınlaşmanın eski BT’ye göre gerilediği görüldü. Üroflowmetrisi normal olan olguya tekrar Setirizin başlandı. Takibinde şikayetlerin tamamen gerilediği görüldü. Halen takip edilmektedir.
Sonuç: Dizüri yakınması ile başvuran olgularda ayırıcı tanıda çocuklarda nadir rastlansa da eozinofiilik sistit akılda tutulmalıdır. Literatürde antibiyotik,antihistaminik ve kortizol kullanılmaktadır. Olgumuzda Trimetoprim-Sulfametoksazol ve Setirizin kombinasyonu ile şikayetlerin gerilediği görülmüştür.