PEDURO 2011 II. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation - 18

Operative repair of ureteropelvic junction obstruction: Long term experience of a single institution

ŞK Özel*, R Özcan**, C Beşik**, M Eliçevik**, H Emir**, N Danişmend**, Y Söylet**, SNC Büyükünal**
*Istanbul Bilim University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
**Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pediatric Surgery Division of Pediatric Urology

 

Aim: To present our experience about the surgical management of ureteropelvic junction obstruction (UPJO).

 

Methods: Medical records of 295 patients operated for UPJO between 1978 and 2010 were reviewed retrospectively. Adequate data was available for 259 patients (Female:75, Male:184). Age at operation, type of obstruction, relative renal function, and outcome after surgery were abstracted. The follow-up ranges between 1 to 10 years.

 

Results: Of 259 patients (Right: 85, left: 143, bilateral: 31), 94 had prenatally diagnosed hydronephrosis and 165 were presented by various symptoms or incidentally. Intrinsic obstruction was present in 226 and, extrinsic in 33. The preoperative relative renal function was ≤ 30% in 56 patients and 30-59% in 203. Anderson-Hynes pyeloplasty was performed in 290 units; through lombotomy incision in 247 (mean age:4,2  range:1 month-17 years  ) and by laparoscopic approach in 43 (mean age: 6,5 years   range: 2 months-17 years). Pelvicaliceal dilatation decreased or disappeared in 75,8% of cases whose ultrasonographic follow-up was complete. Renal function was improved in 40,6% of patients and remained stable in 31,2% of them whose scintigraphic follow-up was complete. Complications  were anastomotic leakage (n: 8), problems related to stenting (n: 6), urosepsis (n: 2), incisional hernia (n: 3), bleeding (n: 1), adhesive intestinal obstruction (n:1). In long term follow up stricture was observed in 20 patients. Redo operations and dilatations were performed to these patients.

 

Conclusions: Satisfactory results can be achieved with laparoscopic or open pyeloplasty. Pyeloplasty may improve pelvicaliceal dilatation and improve or stabilize renal function in majority of cases in long term follow-up whereas postoperative stricture is the most common complication of this operation which mandates secondary procedures. 

 

Üreteropelvik bileşke darlıklarının cerrahi tedavisi: Tek merkezin uzun dönem deneyimi

ŞK Özel*, R Özcan**, C Beşik**, M Eliçevik**, H Emir**, N Danişmend**, Y Söylet**, SNC Büyükünal**
*İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi A.D., Istanbul
**İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

 

Amaç: Üreteropelvik bileşke darlıklarının (ÜPD) cerrahi tedavisindeki deneyimlerimizin sunulması.

 

Gereç ve Yöntem: 1978 ile 2010 yılları arasında ÜPD tanısı ile ameliyat edilen 295 olgu geriye dönük olarak incelenmiştir. Toplam 259 hastada (Kız: 75  , Erkek: 184 ) yeterli bilgiye ulaşılabilmiştir. Bu hastalarda ameliyat yaşı, obstrüksiyon tipi, rölatif böbrek fonksiyonları ve klinik sonuçlar irdelenmiştir.

 

Sonuçlar: Ameliyat edilen 259 hastanın (Sağ: 85 olgu, sol: 143:, bilateral: 31) 94’ünde antenatal hidronefroz tanısı varken, 165’i değişik semptomlarla veya insidental olarak tanı almıştır.  İntrinsik obstrüksiyon 226 hastada saptanırken, 33’ün de ekstrinsik lezyonlar gözlenmiştir.  Ameliyat öncesi rölatif böbrek fonksiyonu 56 hastada ≤ %30 iken, 203 hastada %30-59 arasında izlenmiştir. Anderson-Hynes piyeloplasti tekniği, toplam 290 böbrek ünitesinde, 247 hastada (ortalama yaş: 4,2 yaş aralığı: 1 ay-17 yaş) açık lombotomi insizyonu ile, 43 hastada (ortalama yaş: 6,5, yaş aralığı: 2 ay-17 yaş) ise laparoskopik olarak uygulanmıştır. Pelvikaliseyal genişlemenin ultrason takibi tamamlanan %75,8 olguda ameliyat sonrası azaldığı ya da kaybolduğu gözlenmiştir. Böbrek fonksiyonları sintigrafi takibi tamamlanan % 40,6 olguda iyileşirken, %31,2olguda stabil kalmıştır. Postop takipte görülen komplikasyonlar anastomoz kaçağı (n:8), stent problemleri (n: 6), insizyonel herni (n: 3), ürosepsis (n: 2), kanama (n: 1), brid ileus (n:1)dir. Uzun dönemde izlemde toplam 20 hastada anastomoz darlığı tanısı ile redo operasyon veya dilatasyon uygulanmıştır.

 

Tartışma: UPD’de laparoskopik veya açıkpiyeloplasti ile tatmin edici klinik sonuçlara ulaşmak mümkündür. Uzun dönem izlemde takipte pelvikaliseal dilatasyonda iyileşme ve renal fonksiyonda iyileşme sağlanabilmekle birlikte, anastomoz darlığı ikincil girişim gerektiren en önemli komplikasyon olarak belirlenmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

Close