Oral Presentation - 13
THE LOCAL EFFECT OF NATRIUM EPIDERMAL GROWTH FACTOR ON COLLAGEN TISSUE OCURRED AFTER ANASTOMOSIS IN PELVIURETERAL ANASTOMOSIS
Aim: Fibrosis is a major postoperative complication after repair of pelviureteral obstruction. This study aimed to investigate the local effect of epidermal growth factor (EGF) on the fibrosis tissue formation.
Materials and methods: Twelve rabbits were divided equally into 2 groups: control (C) and EGF. A 1-cm-length of the ureteropelvic segment was resected; anastomosis was performed. C group did not undertake any medication. In group EGF, 100 micrograms/kg EGF was administered locally to the all-round of anastomosis. The rabbits were fed parenterally for first 48 hours and orally on postoperative day 3. Intravenous pyelography was carried out on postoperative day 21. The rabbits were sacrificed and examined for acute inflammation (AI), chronic inflammation: (CI), granulation tissue amount (GTA), granulation tissue fibroblast maturation (GTFM), collagen deposition (CD), reepithelialization (R), neovascularization (N), periferal tissue reaction (PTR) in the anastomosis lines 3 weeks later.
Results: In the EGF group, AI scores were lower than it was in the C group (limited significance) (P=.075). In the EGF group, CI scores were significantly lower than it was in the C group (P=.020). In the EGF group, CD scores were higher than it was in the C group (limited significance) (P=.073). In the EGF group, GTFM and PTR scores were significantly higher than them were in the C group (P=.027) (P=.011), respectively. There were no significant difference from the point of GTA, N, and R values in both groups.
Conclusions: We believe that EGF might be useful in preventing fibrosis in pyeloplasty by decreasing acute inflammation and chronic inflammation in anastomosis line.
ÜRETEROPELVİK ANASTOMOZ SONRASI GELİŞEN KOLLAJEN DOKU ÜZERİNE EPİDERMAL BÜYÜME FAKTÖRÜNÜN LOKAL ETKİSİ
Giriş/Amaç:Pyeloplasti sonrası görülen fibrozis, önemli postoperatif komplikasyonlardan biridir. Deneyselüreteropelvik anastomozda fibrozis gelişimi üzerine epidermal büyüme faktörünün (EGF) lokal etkisini araştırdık.
Gereç/Yöntem:Her grupta 6 tavşanın çalışıldığı 2 grup kullanıldı: Kontrol (K) ve Epidermal Büyüme Faktörü (EGF) grupları. Gruplarda laparatomi aracılığıyla ile 1 cm’lik ureteropelvik segment rezeke edildi ve anastomoz gerçekleştirildi. K grubuna herhangi bir ilaç uygulaması yapılmadı, Epidermal Büyüme Faktörü (EGF) grubunda anastomoz hattına 100 µgr/kgEGF lokal olarak uygulandı. Cerrahi girişimden sonra tavşanlar ilk 48 saat parenteral, sonra oral beslendiler. Postoperatif dönemde hayvanların 21. gün çekilen üreteropelvik grafilerinde anastomoz kaçağı olmadığı görüldü. Tedavinin etkinliğini değerlendirmek için tavşanlar 3 hafta sonra sakrifiye edilip; ışık mikroskopunda anastomoz hattında akut inflamasyon (Aİ), kronik inflamasyon (Kİ), granülasyon dokusu miktarı (GDM), granülasyon dokusundaki fibroblast matürasyonu (GDFM), kollajen depozisyonu (KD), neovaskülarizasyon (N), reepitelizasyon (R) ve anastomoz hattı dışı çevre doku reaksiyonu ve yağ nekrozu (AHDÇD) değerlendirildi.
Bulgular:Üreteropelvik anastomozlarda AI’nın EGF grubundaki değerlerinin K grubundaki değerlerden sınırlı anlamlı olarak daha düşük olduğu görüldü (P=0,075). KI’nın EGF grubundaki değerlerinin K grubundaki değerlerden anlamlı olarak daha düşük olduğu görüldü (P=0,020). GDFM’nın EGF grubundaki değerlerinin K grubundaki değerlerden anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü (P=0,027). KD’nın EGF grubundaki değerlerinin K grubundaki değerlerden sınırlı anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü (P=0,073). A EGF grubundaki değerlerinin K grubundaki değerlerden anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü (P=0,011). Her 2 grupta GDM, N ve R değerleri açısından fark yoktu.
Sonuç: Epidermal Büyüme Faktörünün, pyeloplastide akut ve kronik inflamasyonu azaltarak fibrozisi önlemede yararlı olabileceği kanısındayız.