Poster With Presentation - 21
The Need for CIC After Anticholinergic Treatment In Neuropatic Bladder Patients With Borderline Postvoid Residual Urine
Introduction
The aim of this study was to identify those patients who had borderline postvoid residual urine (PVR) before anticholinergic treatment and had experienced significant PVR after this treatment in order to give appropriate clean intermittent catheterization (CIC)
indication.Patients and Methods
All the patients who had urodynamic investigation were evaluated. Those patients who had borderline PVR during urodynamic study and necessitated anticholinergic treatment were seperated. The need for CIC was questioned with PVR measurements before and after anticholinergic treatment in all patients, prospectively. PVR was measured two weeks after anticholinergic treatment with a catheter. Age, sex and the diagnosis of the patients were noted. The difference between the measurements were analyzed with Wilcoxon signed rank test.
Results
A total of 254 urodynamic tests were studied in one year period. Twenty-two patients met the inclusion criteria who had naueropathic bladder dysfunction and borderline PVR. The age of the patients were 8,32±3,13 (2 -72 months) months. There were 14 girls and 8 boys. Fourteen patients had spina bifida, 7 tethered cord and one hydrocephalus. Mean PVR before anticholinergic treatment was 5,18±0,9 ml and this value was 14,32±2,1 ml two weeks after anticholinergic treatment in these patients (p=0,002). CIC was started in all patients with significant PVR after anticholinergic treatment.
Conclusion
Borderline PVR in neuropatic bladder patients, for whom anticholinergic treatment is indicated, may become more pronounced after anticholinergics so that CIC may be needed in these patients in the end. Close follow-up of these patients is mandatory to give appropriate indications.
Sınırda Postmiksiyonel Rezidüsü Olan Nöropatik Mesane Disfonksiyonlu Hastalarda Antikolinerjik Tedavi Sonrası TAK Gerekliliği
Amaç
Çalışmanın amacı antikolinerjik tedavi öncesi sınırda postmiksiyonel rezidüsü (PMR) olan hastalarda tedavi sonrası PMR artışı olanları tespit ederek uygun temiz aralıklı kateterizasyon (TAK) endikasyonlarını belirlemektir.
Hastalar ve Metod
Kliniğimizde ürodinamik inceleme yapılan bütün hastalar irdelendi. Sınırda PMR si bulunup antikolinerjik tedavi almak zorunluluğunda olan hastalar ayrıldı. TAK endikasyonu, bütün hastalarda prospektif olarak antikolinerjik tedavi öncesi ve sonrasında PMR ölçümleriyle değerlendirildi. Tedavi sonrası PMR ölçümü kateter ile tedaviden 2 hafta sonra yapıldı. Yaş, cinsiyet ve hastaların tanıları kaydedildi. Ölçümler arasındaki farklar Wilcoxon testi ile karşılaştırıldı.
Bulgular
Bir yıllık dönem içinde toplam 254 ürodinamik çalışma değerlendirmeye alındı. Nöropatik mesane disfonksiyonu olan ve ürodinamisinde sınırda PMR saptanan 22 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaşları 8,32±3,13 (2 -72 ay) ay idi. Hasta grubunda 14 kız, 8 erkek hasta mevcuttu. 14 hastada spina bifida, 7 hastada gerilmiş omurilik sendromu ve bir hastada hidrosefali vardı. Antikolinerjik öncesi ortalama PMR 5,18±0,9 ml iken, antikolinerjik tedavisinden iki hafta sonra bu değer ortalama 14,32±2,1 ml olarak ölçüldü (p=0,002). Antikolinerjik sonrası anlamlı PMR olan tüm hastalara rutin TAK programı başlandı.
Tartışma
Sınırda PMR bulunan ve antikolinerjik tedavi alması gereken hastalarda, PMR tedavi sonrası anlamlı düzeylere gelebilir. Bu hastalarda sonuçta TAK kullanımı zorunlu olabilir. Uygun tedavi endikasyonlarını koyabilmek için bu hastaların yakın takip edilmesi gerekir.