Poster - 8
Clinical characteristics of Wilm’s tumor and results of treatment
Clinical characteristics of Wilm’s tumor and results of treatment
Aim:Wilm’s Tumor (WT) is the most common malign renal tumor in childhood. In this study we aimed to evaluate the outcome of patients treated for WT in our centre.
Material and Method: We analyzed the datas of 65 patients who were diagnosed and traeted with WT, retrospectively between 1995 and 2013.
Results:Mean age of the patient was 37 months (3 months-12 years) and the male/female ratio was1.1. The presenting symptoms were; abdominal mass 61%, abdominal pain 36% and macroscopic hematuria 30%. 14% of patients had associated congenital anomalies.The tumor localization was unilateral in 93% and bilateral in 7% of the patients. In 3 cases preoperative chemotherapy applied. The tumor was ruptured peroperativly in 3 cases.The tumor was stage 1 and 2 in 63%, stage 3 and 4 in 37% of the patients. 84% of patients treated with TPOG WT Protocol. Mean time to starting to chemotherapy after surgery was 12,6 days. Radiotherapy was neccessary in 30% of the patients. Mean follow up period was 71 months. 5 years tumor free survival rate was 79,5% and 1 year tumor free survival rate was 88%. 5 years overall survival rates were as follows; 96% for stage 1, 94% for stage 2, 91% for stage 3 and 57% for stage 4.
5 years overall survival rates were 97% and 64%, in the patients who had chemotherapy in first 15 days after nephrectomy, and in patients who had chemotherapy later than 15 days after nephrectomy respectively.
Conclusion:The stage of the WT and starting time the chemotherapy are the most important two survival factors for WT in childhood.
Wilms Tümöründe Klinik Özellikler Ve Tedavi Sonuçları
Giriş/Amaç:Wilms tümörü (WT), çocukluk çağının en sık rastlanılan malign böbrek tümörüdür. Çalışmamızda WT tanısı ile tedavi uygulanan hastalarımızın sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık.
.
Gereç ve yöntem: Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde 1995-2013 yılları arasında Wilms tümörü tanısıyla tedavi edilen 65 olgunun verileri retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Hastalarınyaş ortalaması 37±28 ay (3 ay-12 yaş) ve erkek/kız oranı 1.1 idi.
Hastaların %61’i karın şişliği, %36’sı karın ağrısı, %30’u makroskopik hematüri şikayeti ile başvurdu. Olguların %14’ünde ek konjenital malformasyonlar mevcuttu. Hastaların %93’ünde unilateral %7’sinde bilateral WT saptandı. Preoperatif kemoterapi üç hastada uygulandı. Cerrahi sırasında tümör rüptürü üç olguda gözlendi. Olguların % 63’ü evre I ve II, % 37’si evre III ve IV olarak tanımlandı. Olguların % 84’ü TPOG Wilms tümörü protokolüne göre tedavi edildi. Hastaların cerrahiden, ortalama 12,6 ± 7,9 gün sonra kemoterapi aldığı belirlendi. Hastaların %30’una radyoterapi verildi. Median izlem süresi 71 ay idi. 5 yıllık hastalıksız yaşam oranı %79,5 ve 1 yıllık hastalıksız yaşam oranı %88 olarak bulundu. Evrelere göre 5 yıllık genel yaşam oranı evre I’de %96, evre II’de %94, evre III’de %91, evre IV’de %57 idi (p=0,001).
Nefrektomiden sonra ilk 15 günde kemoterapi başlanan hastalarda 5 yıllık yaşam oranı % 97 iken 15 günden sonra kemoterapi başlananlarda % 64 olarak bulundu (p=0,004).
Sonuç: Merkezimizde,Wilms tümöründesağkalımda etkili faktörler, hastalığın evresi ve kemoterapiye başlama zamanı olarak belirlendi.