Oral Presentation - 7
A simple repair for penoscrotal fusion in infants
T Özdemir, A Arıkan, A Sayan, N Narlı
Tepecik Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
Aim:
For infants with normal penis body but a short ventral penil skin, several surgical methods were proposed. We discussed the surgical and cosmetic results of the method which was applied in our clinic.
Patients and method:
Medical records of the infants which were operated because of penoscrotal fusion between january 2000 and december 2012 were reviewed retrospectively. Demographics of the patients, initial complaints, surgical method, additional interventions and results were recorded.
Results:
During the time period, 23 infants were operated because of penoscrotal fusion. Mean age was 1.3 years (9 mo-2 yrs). Fifteen of the patients were diagnosed during request for circumcision for religious reasons. In 8 patients, parents were aware of some kind of cosmetic problem. All the patients were uncircumcised at the time of surgery. In patients whose parents were ignorant of the pathology, parents were informed. The surgical procedure was explained.
A 100-120 degree semi-circular incision to the ventral penis root was done initially. After dissecting the skin, incision was sutured longitudinally. Circumcision was added.
Cosmetic result of the surgical intervention was quiet satisfying. Ventral skin was lenghtened, web between the penis and scrotum was disappeared. No complication was encountered in any patient. Penil raphe and line of suturation was overlapping.
Conclusion:
In infants with penoscrotal fusion, “semi-circular incision of ventral penile root and longitudinal suturation” achieves good cosmetic result. Circumcision can be done subsequently.
Careful physical examination of the patients who requested circumcision yields the surgeon to diagnose unnoticed cosmetic problems of the penis. Fifteen parents were unaware of this pathology in our patient group with penoscrotal fusion The parents must be informed.
İnfantlardaki Penoskrotal füzyonda basit bir onarım şekli
T Özdemir, A Arıkan, A Sayan, N Narlı
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
Giriş:
Penisin yapısının normal olduğu ancak ventral penis derisinde kısalık görülen infantlarda cerrahi onarım ile ilgili çeşitli yöntemler önerilmektedir. Bu çalışmada penoskrotal füzyonda kliniğimizde uygulanan ve oldukça iyi kozmetik sonuç alınan bir onarım yöntemi tartışılmıştır.
Hastalar ve metod:
Kliniğimizde ocak 2000 ile aralık 2012 tarihleri arasında penoskrotal füzyon nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan infantlar geriye dönük olarak incelenmiştir. Hastaların demografik özellikleri, geliş yakınmaları, uygulanan cerrahi yöntem, ek girişimler ve sonuçlar kaydedilmiştir.
Sonuçlar:
Belirtilen zaman aralığında 23 infanta penoskrotal füzyon nedeniyle cerrahi tedavi uygulanmıştır. Hastaların ortalama yaşı 1.3 yıldır (9 ay-2 y). Hastalardan 15'i sünnet istemi ile polikliniğe başvurduklarında tanı almışlardır. Sekiz hastada ise, ebeveynler, peniste saptadıkları şekil bozukluğu nedeniyle polikliniğe başvurmuşlardır. Hastaların tümü sünnetsizdir. Sünnet istemi ile başvuran hastaların muayenesinden sonra, aileler patoloji konusunda bilgilendirilmişler, yapılması gereken cerrahi müdahale konusunda aydınlatılmışlardır.
Hastaların tümüne, penis köküne yaklaşık 100-120 derecelik yarı sirküler insizyon yapılmış, bu insizyon cilt çevreden serbestleştirildikten sonra longitudinal olarak dikilmiştir. Aynı seansta hastaya sirkumsizyon da uygulanmıştır.
Yapılan cerrahi girişim, tatmin edici bir kozmetik sonuç oluşturmuştur. Ventraldeki cilt uzamış, penis kökü ile skrotum arasındaki web görünümü kaybolmuş, açı oluşturulmuştur. Hiçbir hastada komplikasyon görülmemiş, kontrollerde de yapılmış olan insizyon penil raphe ile uyumlu olmuştur.
Tartışma:
İnfantlarda penoskrotal füzyonda uygulanan “penis köküne semi-sirküler kesi ve longitudinal suturasyon”, oldukça iyi bir kozmetik sonuç vermektedir. Hastaya aynı seansta sirkumsizyon da yapılması, kozmetik sonucu daha iyi hale getirmektedir.
Sünnet istemi ile polikliniğe başvuran hastaların dikkatli muayenesi, bu patolojiden haberdar olmayan ailelerin doğru yönlendirilmesi için şarttır. Çalışmamızda saptanan hastaların 15'inde ailelerin mevcut patolojinin farkında olmaması bunun en iyi göstergesidir.