PEDURO 2013 IV. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Poster - 38

Investigation of risk factors in patients with vesicoureteral reflux and recurrent febril urinary tract infection

Purpose:Recurrent febril urinary tract infection (UTI) during childhood in patients with vesicoureteral reflux may result in permenant renal damage. This present study aimed to determined the risk factors in patients with primary vesicoureteral reflux disease and recurrent febril UTI.

Methods: 50 patients with primary vesicoureteral reflux were involved in the study. Initiation age of UTI, sex, degree of reflux, reflux laterallity, abnormal DMSA findings and proflactic antibotics were evaluated, retrospectively. Patients were divided into two groups as with recurrent UTI (33 cases) and without recurrent UTI (17 cases).  

Results: 54% of the patients were female.  There were 39 renal units with Grade III and higher VUR. 33% of the patients had recurrent UTI, 29 of whom were febrile. There was no statistically significant correlation between sex and recurrent UTI. 10 of the male patients who had antibiotic prophylaxis were uncircumcised.  There was no significant difference between circumcised and uncircumcised patients in terms of recurrent UTI. The mean CRP value was 15.91± 15.95   in Group I and 3.35±1.69  in Group I (p<0.05).  The mean procalcitonin was 5.43± 4.55  and  0.18± 0.52  in Group I and Group II respectively (p<0.05). 

Conclusion: High values of procalcitonin and CRP seem to have predictive value for recurrent febrile UTI in patients with VUR.  

 

Tekararlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonlu vezikoüreteral reflülü hastalarda risk faktörlerinin araştırılması

Amaç: Çocukluk çağında vezikoüreteral reflü (VUR) lü hastalarda tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonları (İYE) kalıcı böbrek hasarına neden olabilmektedir. Bu çalışma, primer VUR’sü olan ve tekrarlayıcı ateşli İYE geçiren hastalarda risk faktörlerinin belirlenmesini amaçlamıştır.

Yöntem: Primer VUR tanısı alan 50 hasta çalışma kapsamına alındı. Dosya kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. İlk İYE atağının başlangıç yaşı, cinsiyet, reflünün derecesi, lateralitesi, anormal DMSA bulguları ve kullanılan proflaktik antibiyotikler araştırıldı. Hastalar tekrarlayan İYE’u olan (Grup I: 33 hasta) ve olmayan (Grup II: 17 hasta) olarak iki gruba ayrıldı.  

Bulgular: Olguların %54’ü kızdı. Grade III ve III’ün üzerinde reflü olan renal ünit sayısı 39 du.  Hastaların 33’ü tekrarlayan İYE atağı geçirmişti. Bunların 29’u ateşli İYE şeklindeydi. Cinsiyet ile tekrarlayan İYE’ları arasında istatistiksel bir anlamlılık yoktu.  Antibiyotik profilaksisi altında olan erkek çocukların 10 tanesi sünnetsizdi. Sünnetli ve sünnetsiz hastalar arasında tekrarlayan İYE açısından istatistiksel olarak  anlamlı bir fark saptanmadı. C reaktif protein (CRP) değeri ortalaması Grup I'de 15.91± 15.95 saptanırken, Grup II'de 3.35±1.69 saptandı (p<0.05).   Prokalsitonin değeri ortalaması ise Grup I'de 5.43± 4.55 saptanırken, Grup II'de 0.18± 0.52 bulundu (p<0.05).

 Sonuç : VUR' lü hastalarda tekrarlayan ateşli İYE geçirilmesinin önceden öngörülmesinde prokalsitonin ve CRP değerinin yüksek olarak saptanması anlamlı gibi gözükmektedir. 

 

Close