Poster - 1
COMPAREMENT OF UROFLOW OBSERVATIONS AFTER AND BEFORE SURGERY WHICH ARE OPERATED BECAUSE OF HYPOSPADIAS
AİM: Uroflow studies are used commonly, for determine the obstruction in neoürethra which is done after hypospadias repair.There is no study about the comparison of üroflow studies between the cases with hypospadias surgery and natural ürethra.In our study, we aimed to compare the üroflow studies of cases with diagnosis hypospadias before surgery ,after surgery
and natural ürethra without surgery.
METHOD:In our study,47 children cases who were treated and follow-up with the diagnosis hypospadias and 32 healthy children the control group,without hypospadias or another symptoms in Ankara Children’s Hematology Oncology Training and Research Hospital Pediatric Surgery clinic between January 2010 and June 2013 were included.Before surgery,after surgery and the control group of the cases were compared by üroflowmetric studies(Maximum urinary flow rate,The average urinary flow rate,Amount of urination time,Time to reach the maximum speed) and the residual amount of urine by checking USG.
Fourty two children cases with diagnosis of hypospadias were recorded for surgery age,mea localization,the type of surgery performed, how many times had the surgery,type of used catheter,length of stay and the complications.
FINDINGS:While the mean age of operated cases with hypospadias diagnosis was 6.1 years,the mean age of 32 cases in the control group was 7.78 years,respectively.
In our study,the most common preoperative is bell-type current(%57,4),in the control groups the most common üroflow current curve is bell type,significant decrease in the plateau current were determined statistically.
In the assessment of hipospadiac cases compared with the control group üroflowmeter measurement; evaluation before surgery already low flow rates, and patients with residual urine of bladder is seen.When compared the measurement after surgery with in the control group,significant difference in flow rate and the amount of residual urine is seen, also compared with preoperative evaluation, no difference is seen.
In our study,there was no association between the type of surgery and üroflowmeter reviews.
RESULT:As a result of this study; seem that voiding dynamics and partial obstruction ın urethra of cases has been around since the beginning, after the operation this situation has been preserved intact.
HİPOSPADİAS NEDENİ İLE OPERE EDİLEN OLGULARDA AMELİYAT ÖNCESİ VE AMELİYAT SONRASI YAPILAN ÜROFLOV İNCELEMELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
AMAÇ: Hipospadias onarım sonrası yapılan neoüretrada oluşabilecek darlığı saptamak için üroflow incelemesi yaygın olarak kullanılmaktadır. Hipospadias nedeni ile opere edilen olguların normal üretrası olan olgularla üroflov değerlendirmesinin karşılaştırıldığı çalışmalar yoktur.Çalışmamızda hipospadias nedeni ile opere edilen olguların preop ve post op üroflov incelemelerini herhangi bir cerrahi girişim geçirmeyen normal üretrası olan olguların üroflov değerlendirmeleri ile karşılaştırmayı amaçladık.
YÖNTEM: Çalışmamıza, Ocak 2010 ve Haziran 2013 tarihleri arasında Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniğinde hipospadias tanısı ile opere edilen ve takipte olan 47 çocuk olgu ile, hipospadias ya da başka üriner sistem yakınması olmayan 32 sağlam çocuk olgundan oluşan kontrol grubu dâhil edildi.Olguların ameliyat öncesi, ameliyat sonrası ve kontrol grubun üroflovmetrik incelemeleri (Maksimum idrar akış hızı, Ortalama idrar akış hızı, İşenen miktar, İşeme süresi, Maksimum hıza ulaşma süresi), ve USG ile bakılan rezidü idrar miktarı karşılaştırıldı.
Hipospadias tanılı 47 çocuk olgu; ameliyat yaşı, mea lokaliazasyonu, yapılan ameliyat tipi, kaç kez ameliyat olduğu, kullanılan katater tipi açısından değerlendirildi.
BULGULAR: Hipospadias tanısı ile opere edilen olguların yaş ortalaması 6,1 yıl iken, kontrol grubunun yaş ortalaması 7.78 yıl idi.
Çalışmamızda preop yapılan üroflow akım eğrisinde en sık bell tipi akım (%57,4), kontrol grupta da en sık bell tipi akım (%43,8) görülmektedir.Post op üroflov akım eğrisinde de en sık bell tipi akım görülürken plato tipi akımda ise anlamlı azalma tespit edildi.
Üroflovmetre ölçümlerinin değerlendirmesinde hipospadiaslı olguların kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, ameliyat olmadan öncede akım hızlarının düşük ve mesanede rezidü idrarı olan olgular olduğu görülmektedir.Ameliyat sonrası ölçümlerinde ise yine kontrol grubu ile karşılaştırıldıklarında akım hızında ve rezidü idrar miktarında anlamlı fark olduğu, preoperatif değerlendirme ile farkı olmadığı görülmektedir.
Çalışmamızda uygulanan ameliyat tipi ile üroflovmetre değerlendirmeleri arasında herhangi bir anlamlı ilişki bulunmamıştır.
SONUÇ:Bu çalışmanın sonucunda; hipospadiaslı olguların işeme dinamiğinin ve üretradaki parsiyel obstrüksiyonun başlangıçtan beri var olduğu, ameliyat ile bu durumun düzelmediği aynen muhafaza edildiğini görülmektedir.