Poster - 16
PENILE EPIDERMAL INCLUSION CYST
Introduction and Aim: Epidermal inclusion cysts are rare in the body of penis. Pathogenesis may be related to implantation of epidermal tissue into the dermis. In this study, epidermal inclusion cysts that occurred after penile surgery were presented.
Material and Method: Between 2006 and 2014 the clinical records of patients who had penile epidermal inclusion cyst excision were reviewed retrospectively. Demographic characteristics, history of previous surgery and pathology results were evaluated.
Results: In 8-year period, 8 boys referred to our clinic with complaints of a slow-growing penile mass had undergone surgical excision under general anesthesia. Pathological examination was reported as epidermoid cyst. The mean age of the patients was 61.6 ± 31.3 months. In history, four patients had circumcision and the other four had hypospadias repair. The time between the initial surgical intervention and cyst excision was about 31.6 ± 20.2 months. Only one patient was symptomatic due of cyst infection and surgical excision was performed following antibiotic treatment. The mean postoperative follow-up was 18 months. There was no recurrence in any patient.
Conclusion: Penile epidermoid inclusion cysts can remain asymptomatic for long periods, however they become symptomatic with infection, pain, urinary obstruction and unpleasant cosmetic appearance. The development of epidermal inclusion cysts following circumcision and hypospadias repair needs consideration. Complete excision of the cyst is the treatment of choice.
PENİL EPİDERMAL İNKLÜZYON KİSTİ
Giriş ve Amaç: Epidermal inklüzyon kistleri penis gövdesinde oldukça nadir görülürler. Patogenezinde epidermal dokunun dermis içerisine implantasyonu sorumlu tutulmaktadır. Bu çalışmada penil cerrahi sonrasında ortaya çıkan epidermal inklüzyon kistleri sunuldu.
Gereç ve yöntem: 2006 ile 2014 yılları arasında penil epidermal inklüzyon kisti eksizyonu yapılan olguların klinik kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Demografik özellikler, geçirilmiş cerrahi öyküleri ve patoloji sonuçları değerlendirildi.
Bulgular: 8 yıllık sürede peniste yavaş büyüyen kitle şikayetiyle polikliniğimize başvuran 8 erkek olguya genel anestezi altında cerrahi eksizyon uygulandı. Patolojileri penil epidermoid kist olarak rapor edildi. Olguların yaş ortalamaları 61,6±31,3 ay idi. Hastaların 4 tanesinde sünnet, 4 tanesinde ise hipospadias onarımı öyküsü mevcuttu. İlk cerrahi müdahale ile kist eksizyonu arasında geçen süre ortalama 31,6±20,2 ay idi. Hastalardan sadece bir tanesi kistin enfekte olması nedeniyle semptomatikti ve antibiyoterapi sonrası eksizyon uygulandı. İzlem süresi ortalama 18 ay idi. Hiçbir hastada rekürrens görülmedi.
Sonuç: Penil epidermoid inklüzyon kistleri uzun süre asemptomatik kalabildikleri gibi enfeksiyon, ağrı, üriner obstrüksiyon ve iyi olmayan kozmetik görüntüye neden olabilirler. Bu kistlerin sünnet ve hipospadias onarımı sonrasında ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. En iyi tedavi şekli kistin total cerrahi eksizyonudur.