Oral Presentation - 19
The Effectiveness of ESWL in Treatment of Infantile Patients with Urolithiasis
Objective: To show the effectiveness of extra corporeal shock wave lithotripsy (ESWL) in infantile patients with urolithiasis.
Material and Method: Between the years 1999 and 2013 hospital records of 39 infantile urolithiasis patients underwent ESWL in Ege University ESWL Unit were reviewed retrospectively. Demographics, side, stone size and number, session, shock number and success were eeluated. The success of treatment has been evaluated with plain abdominal X-ray and/or ultrasound 15 days and 3 months after treatment of ESWL.
Results: A total of 24 boys and 15 girls were included in this study. The mean stone area was 76,84 mm2 and mean number of stones was 1,41. Stones were located in the right kidney in 27 patients and in the left kidney in 12 patients. Stones were mainly located in renal pelvis. Ten patients didn’t show up after treatment. Stone fragments have been diagnosed in only 4 patients of remaining 29 cases. The success rate of the treatment was 86.2%.
Conclusion: The treatment of urinary stones in infantile patients is highly difficult due to discordance of size-instrument. ESWL is an alternative way to treatment for this age group. To evaluate the risk of hypertension and renal damage, long term prospective series are needed.
İnfantil Dönem Ürolitiyazisin Tedavisinde ESWL’nin Etkinliği
Amaç: İnfant olgularda üriner sistem taş hastalığının tedavisinde “Extra Corporeal Shock Wave Lithotripsy”’nin (ESWL) etkinliğini göstermeyi amaçladık.
Materyal ve Metot: 1999-2013 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Taş Kırma Ünitesinde ESWL uygulanmış 12 aydan küçük 39 olgu retrospektif olarak; demografik özellikler, taraf, taş sayısı, taş boyutu, seans sayısı, şok sayısı ve başarı açısından değerlendirildi. Olguların işlem sonrası 15. gün ve 3. Ayda direk üriner sistem grafisi ve/veya ultrasonografi ile kontrolleri yapılarak taşsız kalıp kalmadıkları değerlendirilmiştir.
Sonuçlar: Toplam 39 olgunun 15’i kız 24’ü erkekti. Taş boyutu ortalama 76,84 mm2 idi. Taş sayısı ortalama 1,41 idi. Olguların 27’sinde sağ böbrekte, 12’sinde sol böbrekte taş mevcuttu. Taşlar en sık renal pelvis yerleşimli idi. On olgu kontrole gelmediği için sonuçları değerlendirilemedi. Kalan olgulardan 4’ünde böbrekte taş fragmanları saptandı. Olguların 25’inin kontrolünde taşsız olduğu görüldü. Kontrole gelen olgular değerlendirildiğinde başarı oranı %86,2 idi.
Sonuç: İnfantil dönem üriner sistem taşlarının tedavisi, boyut-enstrüman uyumsuzluğu nedeniyle oldukça güçtür. Bu yaş grubu için ESWL iyi bir tedavi alternatifidir. Geç dönemde böbrek hasarı ve hipertansiyon gelişimini değerlendirmek için çok sayılı ve uzun dönemli serilere ihtiyaç vardır.