Oral Presentation - 9
Transient ureteral obstruction after subureteric injection:
Aim:
Subureteric injection gained wide acceptance worldwide in treatment of vesicoureteral reflux (VUR). One of the actual complications of this procedure is transient of permanent ureteral obstruction. We herein report 3 cases of transient ureteral obstruction after subureteric injection.
Patients and method:
Two materials for subureteric injection were used between 2007 and 2013 in our clinic. Difference between two materials regarding to obstruction, number of patients, dosage of materials and results were reviewed retrospectively.
Results:
Between 2007 and 2012, 65 patients (117 ureters) were undergone subureteric injection with Hyaluronic acid/dextranomer. Mean 1.1 ml of Hyaluronic acid/dextranomer was used (1-1.5 ml). No case of ureteral obstruction was encountered during this period.
Since January 2013, 21 patients (35 ureters) were treated with polyacrylate polyalcohol. Mean 0.8 ml of polyacrylate polyalcohol was used (0.5-1 ml). Signs of unilateral ureteral obstruction (flanc pain, vimiting, pelvicaliectasia in ultrasonography) were emerged in 3 patients. Nonoperative treatment and follow-up were sufficient (antiinflamatory and spasmolytic treatment). Obstruction was transient in all patients.
Discussion:
Several materials are available for subureteric injection. Each material has predominance and disadvantages to each other’s. Therapeutic results of polyacrylate polyalcohol cannot be discussed because of the short time period in our practice. But, lesson learned from this time period, likelihood of ureteral obstruction after subureteric injection with polyacrylate polyalcohol is higher. Causative mechanism of this phenomenon in physical and physiological aspects must be discussed.
Subüreterik enjeksiyon sonrası geçici üreteral obstrüksiyon
Amaç:
Subüreterik enjeksiyon güncel vezikoüreteral reflüde (VUR) tedavisinde yaygınlık kazanmıştır. Ancak bu işlemin güncel sorunlarından biri geçici veya tedavi gerektiren üreteral tıkanıklıktır. Kliniğimizde yeni bir enjeksiyon materyalinin kullanımı ile ortaya çıkan 3 üreteral tıkanıklık sorunu sunulmuş ve tartışılmıştır.
Hastalar ve yöntem:
Kliniğimizde 2007-2013 yılları arasında subüreterik enjeksiyon için iki farklı enjeksiyon materyali kullanılmıştır. Bu iki materyalin üreteral tıkanıklık açısından farkları, hasta sayıları, kullanılan materyal miktarı ve sonuçları geriye dönük olarak incelenmiştir.
Sonuçlar:
Kliniğimizde 2007-2012 arası subüreterik enjeksiyon için Dextranomer Hyaluronat kullanılmış olan 65 hasta (117 üreter) mevcuttur. Bu dönemde, işlem sırasında ortalama 1.1 ml Dextranomer Hyaluronat kullanılmıştır (1-1.5 ml). Bu hasta grubunda hiçbir hastada üreteral tıkanıklık görülmemiştir.
Enjeksiyon materyali olarak 2013 yılı başından itibaren Poliakrialat polialkol kullanılmaya başlanmıştır. Bu tarihten itibaren 21 hastaya (35 üreter) subüreterik enjeksiyon uygulanmıştır. Ortalama madde kullanımı 0.8 ml’dir (0.5-1 ml). Bu hasta grubundan 3 hastada, geçici tek taraflı üreteral tıkanıklık bulguları ortaya çıkmıştır (yan ağrısı, kusma, ultrasonografide pelvikaliektazi). Hastalara tıbbi tedavi ve izlem uygulanmıştır (antienflamatuar, spazmolitik). Üç hastada da bulgular gerilemiştir. İnvaziv girişim gereği olmamıştır.
Tartışma:
Subüreterik enjeksiyon için kullanılan birçok materyal mevcuttur. Bu materyallerin birbirlerine üstünlükleri ve kendilerine özgü komplikasyonları mevcuttur. Kliniğimizde yeni kullanılmaya başlanan Poliakrialat polialkol’ün, tedavisel sonuçlarını değerlendirmek için süre henüz kısadır. Ancak, kısa zamanda öğrenilen; Poliakrialat polialkol’ün, postoperatif erken dönemde üreteral tıkanıklık oluşturma açısından daha riskli olduğudur. Bunun nedeni, fiziksel ve/veya fizyolojik açıdan tartışılmalıdır.