PEDURO 2016 7. National Pediatric Urology Congress

ET Erdoğan*, ŞK Özel**, Z Matur***, H Canaz****, İ Alataş****

*İstanbul İstinye University Department of Physiology
**İstanbul Bilim University Spina Bifida Research Center Department of Pediatric Urology
***İstanbul Bilim University Faculty of Medicine Department of Neurology
****İstanbul Bilim University Spina Bifida Research Center Department of Pediatric Neurosurgery

IntroductionTibial somatosensory evoked potentials (SEP) are used to identify the neurological status and secondary tethered cord in patients with spina bifida (SB). Its significance in predicting the bladder status is largely unknown. The aim of this study was to find out the relation of SEP with urodynamics in predicting the type of bladder  dysfuntion in SB.Patients and MethodsThe medical records of SB patients for whom SEP was done for differential diagnosis of tethered cord were evaluated. Only those patients with associating urodynamic studies were included. SEP results were scored from 1 to 6 in terms of lomber and cortical responses as 1, denoting a favorable score and 6 as an unfavorable score. Age, gender, detrusor and sphincter activities were noted. The results were compared using chi-square test.ResultsThere were 55 SB patients for whom SEP study was done to differentiate tethered cord. 15 patients were excluded who had artefacts in SEP study. There were only 25 patients who had an associating urodynamic study. The patients had a mean age of 6,63,2 years. There were 12 boys and 13 girls. When the SEP scores were evaluated, there were more unfavorable SEP scores when detrusor sphincter dyssynergia was observed in urodynamic study (p=0,009).Conclusions SEP shows the transmission of electric signals in neural pathways and any sign impaired latency may imply neural injury. This information is valuable in determination of the neurological status in spina bifida. Detrusor sphincter dyssynergia may be a sign of severe spinal cord injury in these patients. SEP may give a clue about bladder status in neurogenic bladder dysfunction. Studies with larger cohort is necessary to make a strong recommendation. 

ET Erdoğan*, ŞK Özel**, Z Matur***, H Canaz****, İ Alataş****

*İstanbul İstinye Üniversitesi Fizyoloji A.D.
**İstanbul Bilim Üniversitesi Spina Bifida Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Ürolojisi Kliniği
***İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.D.
****İstanbul Bilim Üniversitesi Spina Bifida Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Beyin Cerrahisi Kliniği

AmaçTibial somato sensöryel uyarılmış potansiyeller (SEP), spina bifidalı hastalarda nörolojik durumun tespiti ve sekonder gergin omurilik tanısı için  kullanılmaktadır. Mesane durumunun tespitindeki etkinliği bilinmemektedir. Bu çalışmada mesane disfonksiyonunun tanımlanmasında SEP ile ürodinami ilişkisinin sorgulanması amaçlanmıştır. Hastalar ve MetodGergin omurilik ayırıcı tanısı ile SEP yapılan spina bifidalı hastaların verileri incelendi. Sadece eşlik eden ürodinamisi olan hastalar çalışmaya dahil edildi.  SEP sonuçları 1 den 6 ya kadar lomber ve kortikal yanıtlar gözönünde bulundurularak, 1 en iyi, 6 en kötü puan olacak şekilde derecelendirildi. Yaş, cinsiyet, detrusor ve sfinkter aktiviteleri kaydedildi. Sonuçlar ki kare testi ile değerlendirildi. BulgularGergin omurilik ayırıcı tanısı için toplam 55 hastaya  SEP yapıldı. Artefakt olan 15 hasta  çalışma dışı bırakıldı. Sadece 25 hastada aynı zamanda yapılan ürodinami mevcuttu.  Hastalar ortalama 6,63,2 yaş  idi ve 12 erkek, 13 kız  hasta çalışmaya alındı. SEP skorları değerlendirildiğinde ürodinamik olarak detrusor sfinkter dissinerjisi olan hastalarda daha fazla kötü SEP skoru saptandı (p=0,009). Tartışma SEP nöral yollardan elektrik sinyallerinin geçişini gösterir ve iletimde herhangi bir gecikme nöral hasar bulgusu olarak kabul edilir. Bu bilgi spina bifidalı hastanın nörolojik durumunu tayininde önemlidir. Detrusor sfinkter dissinerjisi bu hastalarda ağır spinal kord hasarı bulgusu olabilir.  SEP nörojenik mesane disfonksiyonunda mesane durumu için bir bilgi verebilir. Daha kesin öneride bulunmak için geniş çaplı klinik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.