Poster - 4
Clinical results in nonpalpable testes
M Güzel, NF Aras, AB Öztürk, M Küçükaydın, C Turan
Erciyes University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Kayseri/Turkey
Aim: To compare results of operation
according to open or laparoscopic dissection of funiculus spermaticus for
nonpalpable testes.
Patients and methods: Patients referred or consulted to
our clinic for nonpalpable testes between January 2010-December 2015. 59
patients examined due to diagnosis of nonpalpable testes Eight patients had
bilateral nonpalpable testes, 67 testicular unit took place in this study.
Eight testes were atrofic and testicular unit was ended blind, then excluded. So,
59 testicular unit were operated. Mean age of patients was 44.7 months.
Patients were grouped ans group 1, operated with open surgery and group 2,
operated laparoscopically. There were 18 (39.5%) and 41 (60,5%) testicular
units in group 1 and group 2, respectively.
Results: In group 1, orchiopexies were done
successfully without any tension in nine testicular units (50%). Two (11.1%) of
them were positioned at midlevel of canal and seven (38.9%) an high scrotal
position. In group 2, 25 testes (61%) were placed into scrotum without any
tension and the remained testes (39%) were at the high scrotal position at the
end of the operation.
Conclusion: Laparoscopy provides some advantages for diagnosis end management for many diseases but for nonpalpable testes, there is no evident advantage.
Palpe edilemeyen testislerde ameliyat sonuçlarımız
M Güzel, NF Aras, AB Öztürk, M Küçükaydın, C Turan
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Kayseri
Amaç: Palpe edilemeyen testislerde
funikulus spermatikus diseksiyonunun açık ya da laparoskopik yapılmasına göre
ameliyat sonuçlarının karşılaştırılması
Hastalar ve yöntem: Ocak 2010-Aralık 2015 tarihleri
arasında polikliniğimize başvurmuş ya da yönlendirilmiş hastalar çalışmaya
dahil edildi. 59 hasta palpe edilemeyen testis tanısı ile değerlendirildi. 8
hasta iki taraflı palpe edilemeyen testis mevcuttu. Toplamda 67 testiküler
ünite muayene sonuçlarına göre çalışmada yer aldı. 8 testiküler ünitenin
atrofik olduğunun ve funikulus spermatikus yapılarının kör sonlandığının
görülmesi üzerine çalışmadan çıkarılarak kalan 59 ünite değerlendirildi.
Hastaların yaş ortalaması 44,7 ay idi. Açık yöntemle ameliyat edilenler grup 1,
laparoskopik olarak ameliyat edilenler grup 2 olarak sınıflandırıldı. Grup 1'
de 18 (%39,5), grup 2' de 41 (%60,5) testiküler ünite yer aldı.
Bulgular: Açık olarak ameliyat edilenlerin 9
tanesi (%50), funikulus spermatikus gergin olmayacak şekilde skrotuma
yerleştirilebildi. Geri kalanların funikulus spermatikus yapılarının
gerginliğinden dolayı 2 tanesi (%11,1) inguinal kanal ortasına, 7 tanesi
(%38,9) ise yüksek skrotal pozisyona indirilebildi. Grup 2' dekilerin 25' si
(%61) yine funikulus spermatikus yapılarında herhangi bir gerginlik olmayacak
şekilde skrotuma indirilebilirken, 16 (%39) tanesi yüksek skrotal pozisyona
yerleştirildi.
Sonuç: Laparoskopi kullanımı birçok
ameliyatta tanı ve tedavi açısından açısından avantajlı olmasına rağmen palpe
edilemeyen testislerde, testisin bulunması ve skrotuma indirilmesi açısından
belirgin bir üstünlük tespit edilememiştir.