Oral Presentation - 24
Evaluation of the salvage procedures for glans dehisence complication in Bracka operations
C Taneli, Hİ Tanrıverdi, H Çayırlı, A Genç
Celal Bayar University, Medical Faculty, Dept. of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology, Manisa
Aim:Glans dehisence is the most common complication after Bracka operations. Reoperations performed to urethral meatus at the coronal level after the glans dehisence complications usually result in failure. In the present study, the results of the salvage procedures for the glans dehisence after Bracka operations are evaluated.
Materials and methods:Between January 2013-January 2016, 26 patients operated as a salvage procedure for glans dehisence complication were retrospectively evaluated. Four patients underwent more than one salvage procedure. The mean age of our patients were 4.8 years. The salvage operations were; standard tubularisation reuretroplasty and glanuloplasty (n=8), Snodgrass type reuretroplasty and glanuloplasty(n=8), Snodgraft-lip(n=6), Snodgraft-prepitium(n=6), Snodgraft-buccal(n=2) and glanuloplasty. To obtain the closure of both glans wings without tension necessary mobilisation was applied to the glans wings.
Results:Glans dehisence complication was seen in the following patients; 6 of the 8 cases(75%) of standard tubularisation and glanuloplasty, 6 of the 8 cases(75%) of Snodgrass type reuretroplasty and glanuloplasty, 2 of 6 cases(33%) Snodgraft-lip, 2 of 6 cases(33%) Snodgraft- prepitium, 2of 2(100%) Snodgraft-buccal and glanuloplasty.
The failure reasons according to the methods are; due to insufficient tissue single layer and tension closure in standard tubularisation method, due the the scar formation in incision of the previously grafted tissue unlike the incision on natural urethral plate in Snodgrass method. Snodgrasft is the best salvage method. When we evaluate glans dehisence complication by the Snodgraft method, Snodgraft-buccal has more failure because of the thick graft tissue. Retrospective evaluation of Snodgraft-lip cases failure it was found that lip graft was placed in prepisium graft in two cases. In succesfull 4 cases, since no prepitium was found due to the previous operations, lip mucosa was used as a graft in the first session also. Snodgraft-prepitium group , prepitium mucosa was used in Bracka 1st session , prepitium was obtained from Firlit collar was used as a tissue graft. In this group the failure patients although prepitium was avalable buccal mucosa was used preipitium graft placed in buccal mucosa is the reason of the failure.
Conclusion:The best operation method for glans dehisence complication Snodgraft reurethroplasty. In Snodgraft method which tissue used in the 1st session should be used again in the tissue graft will obtain the best results.
Bracka operasyonlarından sonra görülen glans ayrılması için uygulanan girişimlerinin sonuçlarının değerlendirilmesi
C Taneli, Hİ Tanrıverdi, H Çayırlı, A Genç
Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı, Manisa
Amaç:Bracka operasyonlarından sonra glans ayrılması, sık görülen bir komplikasyondur. Glans ayrılmasından sonra koronal seviyede kalan üretral meatus için yapılan reoperasyonlar sıklıkla başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Bu çalışmada, Bracka operasyonundan sonra glans ayrılması gelişen olgularda uygulanan girişimlerin sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntem:Ocak 2013-Ocak 2016 tarihleri arasında glans ayrılması komplikasyonu nedeniyle opere edilen 26 olgu retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Dört olguya birden fazla kurtarma operasyonu yapılmıştır. Olgularımızın ortalama yaşı 4,8’dir. Glans ayrılması nedeniyle yapılan girişimler; 8 olguda standart tübülarizasyonla reüretroplasti ve glanuloplasti, 8 olguda Snodgrass yöntemiyle reüretroplasti ve glanuloplasti, 6 olguda Snodgreft-dudak, 6 olguda Snodgreft-prepisyum, 2 olguda Snodgreft-yanak ve glanuloplastidir. Bütün olgularda gerginlik olmadan glansın kapanmasının sağlanması için her iki glans kanadına yeterli mobilizasyon uygulanmıştır.
Bulgular:Standart tübülarizasyon ve glanuloplasti yapılan 8 olgunun 6(%75)’ında, Snodgrass yöntemiyle reüretroplasti ve glanuloplasti yapılan 8 olgunun 6(%75)’sında, Snodgreft-dudak yapılan 6 olgunun 2(%33)’sinde, Snodgreft-prepisyum yapılan 6 olgunun 2(%33)’sinde ve Snodgreft-yanak uygulanan 2 olgunun 2(%100)’sinde tekrar glans ayrılması komplikasyonu gelişmiştir. Standart tübülarizasyon yöntemiyle reoperasyonda yetersiz doku nedeniyle tek tabaka ve gergin kapatmanın; Snodgrass yöntemi ile reoperasyonda önceden greftlenen alana yapılan insizyonun nativ üretra tabanına yapılandan farklı davranarak skarla iyileşmesinin başarısızlığın nedeni olduğu düşünülmektedir. Snodgreft en başarılı kurtarma yöntemidir. Snodgreft yönteminde glans ayrılması komplikasyonu görülen olgular değerlendirildiğinde, Snodgreft-yanak diğer greftlere göre daha kalın olması nedeniyle başarısızdır. Snodgreft-dudak kullanılan olgularda başarısız 2 olguda önceden prepisyumla greftlenen alana dudak grefti yerleştirildiği saptanmıştır. Başarılı olan 4 olguda, önceden yapılan operasyonlar nedeniyle prepisyum bulunamadığından Bracka 1.seansta dudak mukozasının greft olarak kullanıldığı yani önceden dudak mukozası ile greftlenen alananın yine dudak mukozasıyla greftlendiği saptanmıştır. Bu nedenle Snofgreft-prepisyum grubunda, Bracka 1.seansta prepisyum mukozası kullanılan olgularda Firlit yakasının küçültülmesiyle elde edilen prepisyum dokusu greft olarak kullanılmıştır. Bu grupta başarısız olan olgulardan birinde,1. seansta prepisyum olduğu halde başka bir merkezde greft olarak yanak mukozası kullanılması nedeniyle istemeden yanak greftinin içine yerleştirilen prepisyum greftinin başarısızlığa neden olduğu görülmüştür.
Sonuç:Bracka operasyonundan sonra glans ayrılması için uygulanan en başarılı girişim Snodgreft yöntemiyle yapılan reüretroplastidir. Snodgreft yönteminde birinci seansta hangi doku kullanıldıysa, aynı doku ile greftlemenin daha başarılı olduğu düşünülmektedir.