PEDURO 2017 8. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation - 2

ANAL AND UROFLOW BIOFEEDBACK THERAPY IN CHILDREN WITH BLADDER-BOWEL DYSFUCTION

C Taneli*, Hİ Tanrıverdi*, H Çayırlı*, İ Akil**, P Ertan**
*Celal Bayar University, Medical Faculty, Dept. of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology, Manisa
**Celal Bayar University, Medical Faculty, Dept. of Pediatrics, Division of Pediatric Nephrology, Manisa

PURPOSE:ICCS defines bladder-bowel dysfunction(BBD) to describe children with a combination of functional bladder and bowel disturbances.Anal and uroflow biofeedback treatment methods could be used together in BBD cases.The aim of the present study is to investigate the effect of anal and uroflow biofeedback methods according to dominant symptoms.

MATERIAL and METHODS:In the present study 20cases of bladder and bowel dysfunction patients that admitted to our outpatient clinic were recruited. BBD cases were divided into 3groups. Group1:Patients with dominant gastrointestinal symptoms(fecal incontinence at least once a week according to Roma IV criteria)(n=8), Group2:patients with dominant urinary symptoms (LUTS score>20)(n=9) , Group3:Severe damage in bladder and upper urinary system(cone bladder, high grade reflux, loss of renal function>40%)(n=3).

RESULTS:Group1 cases classified as BBD and anal biofeedback was performed with pelvic floor exercise(PFX) device.In 7cases, only anal biofeedback treatment improved both gastrointestinal and urinary symptoms, only  in 1case additional uroflow biofeedback were required.Group2 cases were classified as dysfunctional voiding and associated bowel dysfunction.  All cases received uroflow biofeedback.In all cases urinary and gastrointestinal symptoms improved.Anal biofeedback  was not necessary in any of the patients.Group3 cases were classified Hinman Syndrome, both uroflow and anal biofeedback were applied simultaneously to all cases. None of the cases achieved any improvement in gastrointestinal and urinary symptoms with biofeedback treatment methods.

CONCLUSION:BBD is an umbrella term including lower urinary tract dysfunction and bowel dysfunction.BBD is not an indication for pelvic floor muscle strenght training.BBD does not define a standard patient group.Selection of the biofeedback method should be based on dominant symptoms. If bowel symptoms are dominant,patient could be classified as BBD; however,if  urinary symptoms are dominant,patients could be classified as lower urinary tract symptom and asssociated bowel dysfunction.When severe changes ocur in the upper urinary tract,it may be  the term of Hinman Syndrome.

ÇOCUKLARDA MESANE-BARSAK DİSFONKSİYONUNDA ANAL VE ÜROFLOW BİOFEEDBACK SEÇİMİ

C Taneli*, Hİ Tanrıverdi*, H Çayırlı*, İ Akil**, P Ertan**
*Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı, Manisa
**Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı, Manisa

AMAÇ:  Uluslararası Çocuk Kontinans Derneği (ICCS) eşlik eden fonksiyonel  mesane ve barsak disfonksiyonlarını  mesane-barsak disfonksiyonu (MBD) olarak tanımlamıştır. MBD olgularında anal ve üroflow  biofeedback yöntemleri birlikte kullanılabilir.  Çalışmamızın amacı MBD olgularında anal ve üroflow biofeedback yöntemlerinin baskın olan semptomlara göre seçiminin semptomların düzelmesine etkisini değerlendirmektir.

GEREÇ ve YÖNTEM: Kliniğimize başvuran mesane ve barsak disfonksiyonunun birlikte bulunduğunu saptadığımız 20 olgu bu çalışmaya dahil edilmiştir. MBD olguları 3 gruba ayrılmıştır. Grup 1: Gastrointestinal semptomların baskın olduğu  (Roma IV kriterine göre haftada en az 1 kez fekal inkontinans ) saptanan olgular(n=8), Grup 2 mesane ve üriner sistem semptomların baskın olduğu (Alt Üriner Sistem Semptom skoru >20 ) saptanan olgular(n=9) Grup 3 başvuru anında mesane ve üst üriner sistemde ağır hasar (kozalak mesane, yüksek dereceli reflü, %40 fazla böbrek fonksiyon kaybı) saptanan olgular (n=3)  

BULGULAR: Grup 1 deki olgular MBD olarak adlandırılmış ve pelvik taban egzersizi(PFX) cihazı ile anal biofeedback uygulanmıştır. 7 olguda sadece anal biofeedback yöntemi ile hem gastrointestinal hem de  üriner semptomlar düzelirken, 1 olguda ilave olarak üroflow biofeedback yöntemi gerekmiştir. Grup 2 deki olgular üriner sitem semptomlarına göre disfonksiyonel işeme ve  eşlik eden barsak disfonksiyonu olarak adlandırılmıştır. Bu gruptaki tüm olgulara üroflow biofeedback tedavisi uygulanmıştır. Olguların tümünde üriner ve gastrointestinal semptomlar düzelmiş, anal biofedback uygulaması hiçbir olguda gerekmemiştir. Grup 3 deki olgular Hinman Sendromu olarak adlandırılmış ve tüm olgulara üroflow ve anal biofeedback eş zamanlı olarak uygulanmıştır. Olguların hiçbirinde biofeedback yöntemleri ile gastrointestinal ve üriner semptomlarda düzelme sağlanamamıştır.

SONUÇ: Mesane barsak disfonksiyonu alt üriner sistem fonksiyon bozukluğu ve barsak fonksiyon bozuklarını kapsayan şemsiye bir terimdir. Standart bir hasta grubunu tanımlamamaktadır. MBD da pelvik taban kaslarını güçlendirilmesi bir tedavi seçeneği değildir. Biofeedback yönteminin seçimi semptomların ağır olduğu sisteme göre yapılmalıdır. Gastrointestinal  semptomları baskın ise mesane-barsak disfonksiyonu, üriner semptomlar baskın ise alt üriner sistem semptomunun  adı ve eşlik eden barsak disfonksiyonu, mesane ve üst üriner sistemde ağır hasar saptandığında Hinman Sendromu olarak isimlendirilmelidir.

Close