Poster - 5
ALUM TREATMENT FOR PERSISTANT HEMORRHAGIC CYSTITIS
H Deliağa*, H Tosun*, B Özçift**, B Karabulut***, T Tiryaki***
*Ankara Child Disease Hematology and Oncology Education and Research Hospital
**Department of Urology, Pediatric Urology Unit, Ankara Atatürk Education and Research Hospital, Ankara, Turkey
***Ankara Child Health and Diseases, Hematology Oncology Training and Research Hospital Department of Pediatric Urology
Hemorrhagic cystitis (HC) is defined as diffuse intravesical bleeding associated with lower urinary tract symptoms. The overall incidence varies between 6-30% and is more common in bone marrow transplantation patients. The severity of the bleeding causes morbidity, hospitalization and even mortality.
HC occurred in a 14 year old girl who had bone marrow transplantation because of aplastic anemia and symptoms existed 78 days after transplantation. Cyclophosphamide treatment and BK virus were the possible etiologic agents. There was no response to continuous bladder irrigation, parenteral cidofovir, hyperbaric oxygen, estrogen and intravesical prostaglandin treatments. 1% alum solution with a rate of 300cc/hr is given continuously through three way foley catheter into the bladder. Hematuria resolved in the third day of treatment.
HC is a common clinical problem especially in bone marrow transplantation units. It is classified in four stages according to the classification made by Droller. Toxins, drugs, radiation and microorganisms which injures the transitional epithelium of the bladder are the possible etiologic agents for HC. Since there is not an accepted algorithm, treatment must be designed separately for each patient. The result of chosen treatment modality must be evaluated before timely escalation of intervention from noninvasive to invasive interventions in order not to perform major surgical treatments early.
The treatment modalities that can be chosen are shown in table-2. 1% Alum solution can be applied intravesically without significant complications. It induces vasoconstriction and causes protein precipitation on the bleeding areas. Although systemic absorption is negligible, it is not advised to use in renal impairment to avoid aluminum intoxication.
DİRENÇLİ HEMORAJİK SİSTİTTE ALUM TEDAVİSİ BİR OLGU SUNUMU
H Deliağa*, H Tosun*, B Özçift**, B Karabulut***, T Tiryaki***
*Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi
**Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, Çocuk Ürolojisi Birimi, Ankara
***Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Üroloji Kliniği
Hemorajik sistit (HS), alt üriner sistem semptomlarının eşlik ettiği devam eden diffüz intravezikal kanama olarak tariflenmektedir. Görülme sıklığı %6-30 arasında olup kemik iliği transplantasyonu (KİT) yapılma sıklığı arttıkça insidansı artmaktadır. Kanamanın ciddiyeti arttıkça morbidite, hastanede kalma süresi hatta mortalite artmaktadır.
Ondört yaşında kız olguya aplastik anemi sebebiyle KİT uygulanmış, girişimden 78 gün sonra hastada HS gelişmiştir. Etyolojik ajanlar olarak siklofosfamid kullanımı ve BK-virüs saptanmış ve sürekli mesane irrigasyonu, iv sidofovir, hiperbarik oksijen, östrojen ve intravezikal prostaglandin tedavilerinden yanıt alınamamıştır. Hastaya %1 Alum (Aluminyum potasyum sülfat) solüsyonu 300 cc/saat hızında sürekli infüzyon şeklinde 3 yollu sonda ile uygulanmış ve tedavinin üçüncü gününde hematüri sonlanmıştır.
HS, KİT yapılan pediatrik onkoloji merkezlerinin artmasıyla daha sık karşılaşılan bir antite haline gelmiştir. Droller ve arkadaşlarının yaptığı evreleme ile dört alt sınıfa ayrılmıştır (tablo-1). Mesanenin transizyonel epitelinde hasarlanmaya yol açabilecek toksinler, ilaçlar, radyasyon ve mikroorganizmalar etyolojide tek tek veya birlikte rol oynayabilir. KİT yapılan birimlerde önleyici tedbirlere rağmen görülme sıklığı yüksektir. Kabul edilmiş bir tedavi protokolü olmaması hastaya göre tedavi protokolü oluşturma zorunluluğunu doğurmaktadır. Seçilen tedavi yöntemini değiştirmeden önce aceleci davranılmamalı ancak geç de kalınmamalıdır. Tedavi aşamaları noninvazivden daha invaziv girişimlere, doğru zamanlamayla değiştirilmelidir. Yapılan tedavinin sonucu görülmeden diğer yönteme geçilmesi özellikle inatçı vakalarda daha majör cerrahi girişimlerin zamansız yapılmasına sebep olacaktır.
Konservatif yöntemlerle önlenemeyen vakalarda uygulanabilecek tedavi yöntemleri ve uygulama yolu tablo-2’de belirtilmiştir. %1 Alum solüsyonu mesane içine belirgin komplikasyon ve yan etkiye sebep olmadan güvenle uygulanabilir. Kanama alanlarında vazokonstrüksiyona sebep olarak protein presipitasyonuna neden olur. Her ne kadar alüminyumun sistemik emilimi minimal de olsa, renal yetmezlikli hastalarda Alum solüsyonunun kullanılmaması önerilmektedir.
TABLO-1 HS EVRELEMESİ
GRADE I |
Mikroskopik hematüri (MiH) |
GRADE II |
Makroskopik hematüri (MaH) |
GRADAE III |
MaH ve ufak pıhtılar |
GRADE IV |
MaH ve obstrüksiyon yaratan pıhtılar |
TABLO-2 TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Sürekli irrigasyon |
İntravezikal |
Alum |
İntravezikal |
Prostaglandin |
İntravezikal |
Aminokaproik asit |
İntravezikal |
Sidofovir |
Oral/intravezikal |
Glikozaminoglikan |
Oral/parenteral |
Östrojen |
Oral/parenteral |
Sodyum hyaluronat |
intravezikal |