PEDURO 2018 9. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Poster With Presentation - 13

Retrospective evaluation of patients with vesicoureteral reflux

F Bulut*, M Büyükçelik**, B Demircioğlu Kılıç**, M Akbalık Kara***, A Balat****
*Giresun Obstetrics and Pediatrics Training and Research Hospital, Department of Pediatrics, Giresun, Turkey.
**Gaziantep University, Department of Pediatric Nephrology, Gaziantep
***Diyarbakır Children's Hospital, Department of Pediatric Nephrology, Diyarbakır
****Istanbul Aydın University, Department of Pediatric Nephrology and Rheumatology, Istanbul

Objective: Vesicoureteral reflux (VUR) is a significant risk factor for pyelonephritis, renal scarring, and chronic kidney disease. We aimed to provide data about diagnosis, treatment strategies and prognosis of patients with primary vesicoureteral reflux (VUR) in our clinic.

Materials and Methods: In this study, we retrospectively evaluated the records of patients treated with VUR in Pediatric Nephrology Clinic of Gaziantep University between January 2006 and December 2014.

The Results: Total number of patients were 118 (Male/Female:50/68) with mean age of 37.1 ±43.7 months. 21 patients (17.7%) had voiding dysfunction, 8 (6.7%) had family history of urinary tract infection (UTI), and 58 (49.1%) had recurrent UTIs in history. Antenatal hydronephrosis was detected in 30 (25.4%) patients. 62 (52.5%) patients had pathological findings in ultrasonographic evaluation, 87 (49.4%) had renal scar at DMSA at time of diagnosis. According to cystourethrography; in 176 there was 67 (38.1%) low grade (1st -2nd ), 56 (31.8%) moderate (3rd), and 53 (30,1%) high grade (4th -5th) VUR. The prophylaxis was administered to all. During follow-up ; spontaneous remission was observed in 79 (44.8%), while there was a regression in 6 (3.4%) Number of surgical procedures was 54, and 48 of them were subureteric injections, the others were open surgical interventions. The surgical success rate was 100% in open, and 78.5% in endoscopic surgery. Hypertension was detected in 11(11.6%) patients, growth retardation in 28 (32.2%), and chronic renal disease developed in 5 (4.9%). Patients with high-grade reflux had significantly higher scar rate (p=0.001), while patients with low grade reflux had higher spontaneous recovery rate than the others (p=0.001).

Conclusion: Low-grade VUR usually resolves spontaneously and the rate of renal scarring is low. The decision for prophylaxis should be given as a patient-based evaluation, and antibiotic resistance should be taken into account.

Vezikoüreteral reflü tanısyla izlenen hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi

F Bulut*, M Büyükçelik**, B Demircioğlu Kılıç**, M Akbalık Kara***, A Balat****
*Giresun Kadın Doğum ve Çocuk hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı Bölümü, Giresun, Türkiye
**Gaziantep Üniversitesi, Pediatrik Nefroloji Kliniği, Gaziantep
***Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Pediatrik Nefroloji Kliniği, Diyarbakır
****İstanbul Aydın Üniversitesi, Pediatrik Nefroloji ve Romotoloji Kliniği, İstanbul

Giriş: Vezikoüreteral reflü (VUR) piyelonefrit, renal skar ve kronik böbrek hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Pediatrik nefroloji kliniğimizde primer vezikoüreteral reflü (VUR) hastalarının tanı, tedavi stratejileri ve prognozu hakkında bilgi vermeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, Ocak 2006-Aralık 2014 tarihleri ​​arasında Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Çocuk nefroloji kliniğinde VUR tanısı ile tedavi edilen hastaların kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi.

Bulgular: Toplam hasta sayısı 118 (Erkek / Kız: 50/68) olup, yaş ortalaması 37.1 ± 43.7 ay idi. 21 hastada (% 17.7) işeme disfonksiyonu, 8'inde (% 6.7) ailede idrar yolu enfeksiyonu öyküsü (İYE), 58'inde (% 49.1) ise tekrarlayan İYE vardı. 30 (% 25.4) hastada antenatal hidronefroz tespit edildi.62 hastada (% 52.5) ​​ultrasonografik değerlendirmede patolojik bulgular vardı, 87'sinde (% 49.4)tanı anında DMSA'da renal skar vardı. İşeme sistoüretrografisine göre; 176 olgunun 67 (% 38.1) düşük dereceli (1.-2. derece), 56 (% 31.8) orta (3. derece) ve 53 (% 30,1) yüksek dereceli (4. -5. sınıf) VUR vardı. Profilaksi tüm hastalara uygulandı. Takip süresince spontan remisyon 79 (% 44,8) olguda gözlenirken 6 (% 3.4) hastada gerileme vardı. 54 cerrahi girişim yapılmış olgunun ; 48'i subüreterjik enjeksiyon iken diğerleri açık cerrahi girişimlerdi. Cerrahi başarı oranı açık cerrahide % 100, endoskopik cerrahide% 78.5 idi. 11 (% 11.6) hastada hipertansiyon, 28'inde (%32.2) büyüme geriliği ve 5'inde (% 4.9) kronik böbrek hastalığı gelişti. Yüksek dereceli reflü hastalarında anlamlı derecede daha yüksek skar oranı (p = 0.001), düşük dereceli reflü hastalarında ise spontan iyileşme oranı diğerlerine göre daha yüksekti (p = 0.001).

Sonuç: Düşük dereceli VUR genellikle kendiliğinden düzelir ve renal skarlanma oranı düşüktür. İYE profilaksisi kararı hasta bazlı bir değerlendirme olarak verilmeli ve antibiyotik direnci göz önünde bulundurulmalıdır.

Close