Poster With Presentation - 9
Transverse Testicular Ectopia Associated with Persistent Mullerian Duct Syndrome: A Rare Case Diagnosed with Laparoscopy
Nİ Atay, O Bosnalı, S Moralıoğlu, A Celayir
University of Health Sciences, Zeynep Kamil Maternity and Children’s Diseases Health Training and Research Center, Department of Pediatric Surgery, İstanbul, Türkiye
BACKGROUND/ AIM: Transvers testicular ectopia is one of the rarest congenital testis anomaly. It can be associated with various pathologies such as persistent mullerian duct syndrome, inguinal hernia, hypospadias and scrotal abnormalities. In this study we reported a case presented with left unpalpable testis, after laparoscopic exploration we found transvers testicular ectopia associated with persistent mullerian duct syndrome.
CASE REPORT: A 9-month-old boy referred us with left non-palpable testis and right undescended testis which is palpable at the inferior of the inguinal canal. Ultrasonography showed 8x6mm lesion resembling testis at left lower quadrant. Laparoscopic exploration planned for left non-palpable testis. During Laparoscopy we found left inguinal canal was unopened, right testis entered into right inguinal canal trough right deep inguinal ring and left testis with left spermatic cord and left testicular artery reach out right inguinal canal opening. Both spermatic cords fused on a solid structure. Testicular tissues had softer texture and spotted cystic areas. Left testicular artery dissected from retroperitoneum. Inconsequence of testes have close relationship with each other and in the midst of solid structure, we planned to bring down both testes to scrotum through right inguinal canal. Testes got out of abdominal cavity through right inguinal canal with right lower transverse inguinal incision. Middle solid tissue confirmed as mullerian duct remnant in exploration. This tubular structure dissected from cohesions with spermatic cords and excised at the point of cord entries. Testicular biopsy made from the cystic point of left testis inferior pole. Both testes brought down ipsilateral scrotum, right testis classically with subdartos orchiopexy and left testis with trans-septal orchiopexy. He discharged postoperative first day after whole genetic and endocrinological study.
CONCLUSION: Laparoscopic exploration is the standard surgical procedure for unpalpable testis. Thus presence of testis, number of testis, anatomical features and association with peripheral tissues can be determine. In our case, laparoscopic exploration was useful to describe the pathology, orientation for the surgery and bringing down the testes for such a rare anomaly that persistent mullerian duct syndrome with transverse testicular ectopia.
Transvers Testiküler Ektopi’ye Eşlik Eden Persistan Müllerian Kanal Sendromu: Laparoskopi ile Tanılanmış Nadir Bir Olgu
Nİ Atay, O Bosnalı, S Moralıoğlu, A Celayir
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul, Türkiye
GİRİŞ/ AMAÇ: Transvers testiküler ektopi, testisin oldukça nadir görülen bir konjenital anomalisidir. Persistan müllerian kanal sendromu, inguinal herni ve hipospadias gibi hastalıklarla birliktelik gösterebilir. Bu çalışmada, sol ele gelmeyen testis için yapılan laparoskopi sırasında tespit edilen, persistan müllerian kanal sendromunun eşlik ettiği transvers testiküler ektopi olgusu sunuldu.
OLGU SUNUMU: 9 aylık erkek hasta, sol testisin palpe edilememesi ve inguinal kanal çıkışında palpe edilen sağ testis nedeniyle polikliniğimizde değerlendirildi. Ultrasonografide sol alt kadranda 8x6mm testis ile uyumlu olabilecek görünüm saptandı. Ele gelmeyen testis sebebiyle laparoskopik eksplorasyon planlandı. Laparoskopik eksplorasyonda sol inguinal kanal kapalıydı, sağ inguinal kanal girişine dek uzanmış sol spermatik kord, arter ve sol testis ile beraber iç ringe girmiş sağ testis görüldü. Her iki testisin kord yapıları ortada solid görünümde bir yapı ile birleşik haldeydi. Testisler yumuşak kıvamda ve kistik görünümde noktasal lezyonlar içermekteydi. Sol testis arteri retroperitondan serbestleştirildi. Sol testis ve sağ testisin ortalarındaki solid yapı vasıtasıyla yakın ilişkide olması ve sol inguinal kanala uzatılamayacak olması nedeniyle her iki testisin sağ inguinal kanaldan geçirilerek skrotuma indirilmesi planlandı. Sağ alt inguinal transvers insizyon ile testisler sağ inguinal kanaldan batın dışına alındı. Eksplorasyonda testislerin ortasındaki yapının, müllerian kanal artığı olduğu doğrulandı. Bu tübüler yapı, kordların girdiği noktaya dek, kordlar ile olan yapışıklıklarından diseke edilerek eksize edildi. Sol testis alt polünde kistik görünen yerden biyopsi yapıldı. Sağ testis klasik subdartos orşiopeksi ile, sol taraf ise transseptal yolla orşiopeksi ile ipsilateral skrotuma indirildi. Postoperatif 1. gün taburcu edilen hastanın genetik incelemesi ve endokrinolojik incelemesi tamamlandı.
SONUÇ: Laparoskopik eksplorasyon, ele gelmeyen testis olgularında standart cerrahi yöntemdir. Böylece testisin varlığı, anatomisi, sayısı ve çevre dokularla ilişkisi ortaya konabilir. Laparoskopik eksplorasyon, bizim olgumuzda çok nadir görülen bir anomali olan persistan müllerian kanal sendromu ile beraber olan transvers testiküler ektopiyi tanılamada, cerrahinin yönlendirilmesi ve testislerin indirilmesinde faydalı olmuştur.