Poster - 3
A RARE COMPLICATION OF INTRAUTERINE VESICOAMNIOTIC SHUNT PROCEDURE: CATHETER DISLOCATION ASSOCIATED WITH EVISCERATION
S Abidoğlu, G Karagüzel
Akdeniz University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Antalya
Background/Aim: Vesicoamniotic shunt procedure is one of actual and contravertial management methods of posterior urethral valve (PUV) cases diagnosed prenatally. In this case report, we aimed to share our experience related to a rare complication of intrauterine vesicoamniotic shunt procedure which developed a case of PUV.
Case Report:
In ultrasonography of a 31-year-old healthy pregnant at gestational week 18, PUV causing severe hydronephrosis was diagnosed. At gestational week 20, the patient has been undergone amniocentesis and vesicocentesis, followed by vesicoamniotic shunt procedure because of progressive hydronephrosis at gestational week 23. While the patient is under routine obstetric follow-up, she was performed C/S urgently at gestational week 33 because of the catheter dislocation and our team was informed at that stage. Postnatal physical examination showed that the newborn had an abdominal wall defect of 8mm at left paraumbilical region and omentum revealing polipoid appearance via the defect. Flat abdominal wall muscles were hypotonic/hypoplastic. Both testes could not palpated in scrotum and groin. Eviscerated omental tissue was excised after surgical exploration and the abdominal wall defect was repaired. Intraoperative urethrocystography showed PUV and bilateral vesicoureteral reflux. The patient was followed by urethral catheter after surgical repair and he was underwent cystoscopic PUV ablation on 2-month-old. The patient is under uro-nephrological follow-up after early postoperative period passed through uneventfully.
Conclusion: It should be noted that, besides catheter dislocation, evisceration can take place among complications of vesicoamniotic shunt procedure in cases of PUV. Such complications can be reduced by a careful institutional preparation and evaluation with multidisiplinary approach.
İNTRAUTERİN VEZİKOAMNİYOTİK ŞANT UYGULAMASINA AİT NADİR BİR KOMPLİKASYON: KATATER DİSLOKASYONU İLE BİRLİKTE EVİSSERASYON
S Abidoğlu, G Karagüzel
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya
Önbilgi/Amaç: İntrauterin tanı konulan seçilmiş posterior üretral valf (PÜV) hastalarında vezikoamniyotik şant uygulanması hem güncel hem de tartışmalı tedavi yaklaşımlarından birisidir. Bu olgu sunumunda, PÜV tanısı ile intrauterin dönemde vezikoamniyotik şant uygulanan bir olguda gelişen nadir bir komplikasyon ile ilgili deneyimlerimizin paylaşılması amaçlanmıştır.
Olgu: 31 Yaşındaki sağlıklı anneye, gebeliğin 18’inci haftasında yapılan ultrasonografide, fetüste ciddi hidronefroza yol açan posterior üretral valf saptanmış. Gebeliğin 20’nci haftasında olguya önce amniyosentez ve vezikosentez yapılıp ardından 23’üncü haftada vezikoamniyotik şant uygulanmış. Rutin kontrol altında olan olgu, ancak 33.gebelik haftasında şant kateterinin yerinden çıktığının saptanması üzerine tarafımıza danışılmış ve acil koşullarda sezeryan ile doğumu gerçekleştirilmiştir. Doğum sonrası olgunun fizik muayenesinde sol paraumbilikal bölgede yaklaşık 8 mm çaplı karın duvarı defekti bulunduğu ve bu defektten polipoid görünüm kazanmış omentumun evissere olduğu saptandı. Karın ön duvar kasları hipotonik/hipoplastik yapıdaydı. Her iki testis skrotum ve inguinal bölgede palpe edilemedi. Laparotomi yapılıp evissere olan omental doku eksize edildi ve karın duvarı defekti onarıldı. İntraoperatif üretrosistografide PÜV ile uyumlu görünüm ve bilateral vezikoüreteral reflü saptandı. Üretral sonda ile izlenen hastaya 2 aylıkken sistoskopi k posterior üretral valf ablazyonu uygulandı. Hastanın erken postoperatif dönemi sorunsuz seyretmiş olup izlemi devam etmektedir.
Sonuç: İntrauterin vezikoamniyotik şant uygulanan PÜV olgularında kateter dislokasyonu yanısıra evisserasyon da gelişebilecek bir komplikasyon olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Bu gibi olguların dikkatli bir kurumsal hazırlık ve multidisiplener yaklaşım ile değerlendirilmesi komplikasyonları azaltılabilir.