Oral Presentation Long - 18
The role of open stone surgery in pediatric urolithiasis
H Tosun, H Deliağa, B Karabulut, HT Tiryaki
Ankara Child Health and Diseases, Hematology Oncology Training and Research Hospital Department of Pediatric Surgery
Purpose:All over the world urinary system stone disease is changing due to diet habits and sedentary lifestyle.It is important to use a minimally invasive technique, especially in children, because of the high likelihood of recurrence.Since January 2009 full endourologic venture opportunities to increase our clinic, our experience with the first four-year learning period (2009-2012) and later in January 2013-September 2018 between patients who attempted to cause urinary stone examined was aimed to avaluate the patients who underwent open stone surgery.
Material-Method:Patients with urinary stone, who applied to our pediatric urology clinic between January 2009 and May 2018, were evaluated retrospectively. From January 2009 to December 2012, data from January 2013 to May 2018, where endourology has become fully routine, was evaluated separately. In our clinic, the age, sex, stone location, size, metabolic evaluation, radiological evaluation, surgical interventions and complications of the patients were recorded.
Results:Between January 2009 and December 2012, 97 cases were operated. 21 of patients (21.6%) underwent open surgery. 3 patients underwent ureterolithotomy, 2 underwent systolitotomy, 1 underwent anatrophic nephrolithotomy, and 15 underwent pyelolithotomy. Between January 2013 and September 2018, 317 patients were operated. 9 of patients (2,8%) underwent open surgical intervention. 2 patients underwent systolitotomy and 5 patients underwent pyelolithotomy. Two patients had ureteropelvic junction obstruction with renal stone, and 3 patients had anatomic disturbance (meningomyelocele, kyphoscoliosis).
Conclusions:Depending on the developing technology, as shown in our study, open surgical procedures are replaced by minimally invasive techniques, but in some conditions it is accepted that stones need to be removed by open surgical intervention. Open surgical techniques should not be forgotten, but over time it has been replaced by minimally invasive techniques. Pediatric urologists should be familiar with open techniques.
Pediatrik ürolitiyaziste açık taş cerrahisinin rolü
H Tosun, H Deliağa, B Karabulut, HT Tiryaki
Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ürolojisi Kliniği
Amaç: Tüm dünyada üriner sistem taş hastalığı değişen diyet alışkanlığı ve hareketsiz yaşam tarzına bağlı olarak artış göstermektedir. Çocuklarda özellikle yüksek tekrar etme ihtimali nedeniyle minimal invaziv teknik kullanılması önem arzetmektedir. Ocak 2009 tarihinden itibaren tam endoürolojik girişim olanaklarına sahip olan kliniğimizde ilk dört yıllık öğrenme dönemiyle(2009-2012) deneyimimizin arttığı 2013-2018 tarihleri arasında ürolitiyazis nedeniyle girişimde bulunulan olgular irdelenerek açık cerrahi yapılanlar değerlendirildi.
Gereç-Yöntemler: Kliniğimizde üriner sistem taşı nedeni ile gerçekleştirilen tüm endoürolojik ve açık cerrahi girişimlerin kayıtlarından hastaların yaşları, cinsiyetleri, taşın yerleşim yeri, büyüklüğü, yapılan cerrahi girişimler ve komplikasyonları incelendi.
Bulgular:Ocak 2009- Aralık 2012 tarihleri arasında 97 vaka opere edildi. Opere edilen hastaların 21’ine açık cerrahi girişim uygulandı. Hastaların 12’si erkek, 9’u kız idi. 3 üreterolitotomi, 2 sistolitotomi, 1 anatrofik nefrolitotomi ve 15 piyelolitotomi operasyonları yapıldı. 4 hastada 2cm üzeri stoghorn taş, 6 hastada endoskopik girişim için anatomik bozukluk, 6 hastada endoskopik prosedürde başarısızlık ( 4PCNL, 2ESWL), 3 hastada taşa eşlik eden UP darlık mevcuttu, 1 hasta ise aile isteğiyle açık cerrahiye alındı.
Ocak 2013- Eylül 2018 tarihleri arasında ise 317 hasta opere edildi. Opere edilen hastaların 9’una açık cerrahi girişim uygulandı. Hastaların 6’sı erkek, 3’ü kız idi. 2 sistolitotomi, 5 piyelolitotomi yapıldı, 2 hastada böbrek taşı ile beraber üreteropelvik bileşke darlığı mevcuttu. 3 hastada ise endoskopi girişime engel olacak şekilde anatomik bozukluk vardı. Hiçbir hastada major komplikasyon görülmedi.
Sonuç: Büyük taşların bulunduğu ve/veya cerrahi düzelme de gerektiren doğumsal olarak tıkanmış bir sisteme sahip olan küçük çocuklar, açık taş cerrahisi için iyi adaylardır.Gelişen teknolojiye bağlı olarak bizim çalışmamızda da görüldüğü gibi açık cerrahi prosedürleri yerini minimal invaziv tekniklere bırakmakla birlikte bazı koşullarda taşların açık cerrahi girişimle çıkarılmasına gerek olduğu bugün kabul edilmektedir.Bu olguların çoğu genellikle zor taşlarla ilgili durumları içereceği için, çocuk ürologlarının açık cerrahi teknikleri konusundaki yetkinliklerini ve becerilerini sürdürüp geliştirmeleri önemlidir.