Oral Presentation Long - 15
The Effect of Onset Time of Vesicoureteral Reflux in Voiding Cystourethrography on Upper Urinary Tract Damage
R Ergün*, ÇA Şekerci**, Y Tanıdır***, B Atmış****, A Gemici****
*Erzurum Training and Research Hospital, Pediatric Urology, Erzurum
**Trabzon Kanuni Training and Research Hospital, Pediatric Urology
***Marmara University, School of Medicine, Department of Urology, İstanbul
****Erzurum Training and Research Hospital ,Pediatric Nephrology, Erzurum
Aim: VUR timing in VCUG is a predictive factor for the spontaneous resolution and success of endoscopic treatment.We aimed to evaluate the effect of VUR timing in VCUG on renal cortical scar development.
Material and Methods: A total of 131 children with VUR who were followed up in our clinic between June 2017 and December 2018 were evaluated retrospectively.A total of 95 patients who had complete VCUG and DMSA scintigraphy data were included.Each VUR was considered a reflux unit. Reflux units were divided into two groups as filling reflux and voiding reflux.Age, gender, laterality, VUR grade, renal scar and differential renal function in DMSA renal scintigraphy were compared between two groups.
Results: The mean age of the 95 patients was 85.2 ± 50.3 months. 31 children (32.6%) were male and 66 (67.4%) were female.VUR was unilateral in 54 (56.8%) children and bilateral in 41 (43.3%).In a total of 136 reflux units, 103 (75.7%) units were filling reflux and 33 (24.2%) voiding reflux.In the voiding reflux, female and low-grade reflux rate were significantly higher than the filling reflux (p: 0.003, <0.001)(Table 1).There was no significant difference between in the two groups for laterality, renal scar and differential renal function.Twelve (42.8%) of 28 children (33 units) with voiding reflux and 21 (31.3%) of 67 children (103 units) with filling phase reflux received medical treatment or biofeedback for bladder dysfunction (p:0,282).
Conclusion: In our study, female and low-grade refluxes were high in voiding phase reflux.However,no significant difference was found between the filling and voiding phase reflux in terms of upper urinary tract damage.
Table 1.
All Units(n:136)
|
Filling Reflux(n:103) |
Voiding Reflux(n:33)
|
pvalue |
||
Ageatdiagnosis(months, mean±SD) |
82.4±47.8 |
78.2±45.7 |
95.7±52.4 |
0.066 |
|
Gender |
Male |
46 |
42 |
4 |
0.003 |
Female |
90 |
61 |
29 |
||
Laterality |
Right |
64 |
51 |
13 |
0.325 |
Left |
72 |
52 |
20 |
||
VUR |
Grade1 |
26 |
7 |
19 |
<0.001 |
Grade2 |
20 |
15 |
5 |
||
Grade3 |
35 |
32 |
3 |
||
Grade4 |
27 |
24 |
3 |
||
Grade5 |
28 |
25 |
3 |
||
DMSA |
RenalScar(n) |
46 |
35 |
11 |
0.945 |
DifferentialRenalFunction (%,mean±SD) |
54.5±17.3 |
51.2±17.4 |
51.2±17.4 |
0.215 |
Vezikoüreteral Reflünün İşeme Sistoüretrografisinde Dolum ya da İşeme Fazında Saptanmasının Üst Üriner Sistem Hasarı Üzerine Etkisi
R Ergün*, ÇA Şekerci**, Y Tanıdır***, B Atmış****, A Gemici****
*Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Ürolojisi, Erzurum
**Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Ürolojisi Kliniği
***Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul
****Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Nefrolojisi , Erzurum
Amaç: Vezikoüreteral reflünün (VUR) işeme sistoüretrografisindeki (İSUG) dolum fazında ya da sadece işeme fazında görüntülenmesi spontan rezolüsyon ve endoskopik tedavinin başarısı için prediktif bir faktördür. Bu çalışmamızda ise VUR’un İSUG’da ortaya çıkış zamanının renal kortikal skar gelişimi üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Materyal-Metod: Haziran 2017-Aralık 2018 tarihleri arasında kliniğimizde VUR tanısıyla izlenen 131 çocuk hasta retrospektif olarak değerlendirildi. İSUG ve DMSA sintigrafisi verilerine ulaşılabilen 95 hasta çalışmaya dahil edildi. Her VUR’lu sistem bir reflülü ünite olarak kabul edildi. Reflülü üniteler İSUG’da VUR’un dolum ve işeme fazında başlamasına göre iki gruba ayrıldı. İki grup arasındaki yaş, cinsiyet, taraf, reflü derecesi, renal kortikal skar varlığı ve DMSA böbrek sintigrafisindeki diferansiyel renal fonksiyonlar karşılaştırıldı.
Bulgular: 95 hastanın yaş ortalaması 85.2±50.3 aydı. Çocuklardan 31’I (%32,6) erkek, 66’sı (%67,4) kızdı. 54 (%56,8) çocukta VUR unilateral, 41(%43,3) çocukta ise bilateraldi. Toplam 136 reflülü ünitenin 103’ünde (%75,7) reflü dolum fazında 33’ ünde (%24,2) ise sadece işeme fazında reflü saptandı. İşeme fazındaki reflü ünitelerinde kız cinsiyet ve düşük dereceli reflü oranı dolum fazına göre anlamlı olarak yüksekti (p: 0,003, <0,001) (Tablo 1). Dolum ve işeme fazları arasında reflü tarafı, renal skar ve diferansiyel renal fonksiyonlar arasında ise anlamlı fark saptanmadı. İşeme fazı reflüsü olan 28 hastanın (33 ünite) 12’sine (%42,8), dolum fazı reflüsü olan 67 hastanın (103 ünite) 21’ini (%31.3) mesane disfonksiyonu tedavi verilmesi gerekmiştir (p:0,282).
Sonuç: Çalışmamızda işeme fazı reflülerinde kız cinsiyet ve düşük dereceli reflü yüksek bulunurken; dolum ve işeme fazı reflüsü arasında üst üriner sistem hasarı açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır.