Oral Presentation Short - 32
The effect of distal hypospadias repair techniques on urethrocutaneous fistula formation
G Ekberli, A Gurbanov, U Ateş, A Jaferov, G Göllü, M Bingöl-Koloğlu, A Yağmurlu, M Çakmak
Ankara University School Of Medicine Department Of Pediatric Surgery Pediatric Urology Unit
Introduction:There are many defined methods used in the repair of distal hypospadias. The aim of this study was to investigate the effects of distal hypospadias repair techniques on urethrocutaneous fistula development and fistula repair success.
Patients and methods: Between 2007-2019, the results of 240 patients who were operated for distal hypospadias in our clinic and six patients who applied to our center for fistula repair were examined.
Results:Of the 246 patients 240 were appointed to our center for hypospadias repair and six from another center for fistula repairs. The mean operative age of the patients was 42.4 months (range 6 to 186 months). Applied techniques were TIPU (tubularized incised plate urethroplasty) in 178 patients (72,35%), uretral tubularization (TUPU) in 38 patients (15,44%), Mathieu in 12 patients (4,87%) (three of them from another center), meatoplasty in nine patients (3,65%), GAP (glans approximation procedure) in five patients (2,03%) and MAGPI (meatal advancement and glanuloplasty incorporated) in one patient (0.4%). When the results were evaluated 15 (6.25%) of 240 patients who were operated in our clinic had urethrocutaneous fistula. In all 21 patients with urethrocutaneous fistula developed, the fistula tract was excised and closed with two-layers interrupted 7/0 PDS and supported with the available dartos fascia. After fistula repair, 5 patients (23.8%) had recurrence fistula formation. The primary repair techniques of the patients who developed recurrence fistula were Mathieu in three, TIPU in one and TUPU in one patient.
Conclusion: Mathieu repair which have a higher rate of fistula compared to TIPU repair in the literature review, thouhght to be problematic even after fistula repair in the presented study. Although the number of cases is not enough to create a statistical difference, the need for two suture lines for the adaptation of the perimeatal flap, the distal end of the flap with a high possibility of vascularization problem, which is likely to cause meatal stenosis and development of scar tissue during this repair may prepare the ground for fistula development.
Distal hipospadias onarım tekniklerinin üretrakütanoz fistül oluşumu üzerine etkisi
G Ekberli, A Gurbanov, U Ateş, A Jaferov, G Göllü, M Bingöl-Koloğlu, A Yağmurlu, M Çakmak
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD Çocuk Üroloji Birimi
Giriş:Distal hipospadias onarımında kullanılan tanımlanmış çok sayıda yöntem vardır. Çalışmanın amacı distal hipospadias onarımı tekniklerinin üretrakütanöz fistül gelişimi ve fistül onarım başarısına etkisini araştırmaktır.
Hasta ve yöntem:2007-2019 yılları arasında kliniğimizde distal hipospadias nedeniyle ameliyat edilmiş 240 hastanın ve dış merkezden fistül onarımı amaçlı tarafımıza başvuran altı hastanın sonuçları incelenmiştir.
Sonuçlar: Çalışmaya dahil edilen 246 hastanın 240’ına merkezimizde, altısına dış merkezde distal hipospadias nedeniyle onarım yapılmıştır. Dış merkezde ameliyat olan altı hasta tarafımıza fistül onarımı için başvurmuştur. Hastaların ameliyat anındakı ortalama yaşı 42,4 ay (6 – 186 ay) idi. Hastaların primer onarım teknikleri değerlendirildiğinde 178 hastaya (%72,35) TİPU (Tubularized incised plate urethraplasty), 38 hastaya (%15,44) Uretral tubularizasyon (TUPU), 12 hastaya (%4,87) Mathieu (üçü dış merkez), 9 hastaya (%3,65) meatoplasti, 5 hastaya (%2,03) GAP (glans approximation procedure), 1 hastaya (%0,4) MAGPI (meatal advancement and glanuloplasty incorporated) onarım tekniği uygulanmıştır. Fistül oluşma sonuçlarına bakıldığında tarafımızca ameliyat edilmiş olan 240 hastadan 15 hastada (%6,25) ameliyat sonrası üreterokutanoz fistül geliştiği görüldü. Üretrakütanöz fistül gelişmiş olan 21 hastanın tamamında fistül traktı eksize edilerek iki kat tek-tek 7/0 PDS ile kapatıldı ve en yakındakı dartos fasyasıyla desteklendi. Fistül onarımı sonrası 5 hastada (%23,8) tekrar fistül oluştuğu tespit edildi. Tekrar fistül gelişmiş olan hastaların ilk girişim teknikleri 3’de Mathieu, 1’de TİPU, 1’de TUPU olduğu tespit edildi.
Tartışma: Literatür taramasında TIPU onarımı ile karşılaştırıldığında fistül oranı daha yüksek olan Mathieu onarımı, yapılan çalışmada fistül onarımı sonrası bile sorunlu olacağı düşünülmektedir. Her ne kadar vaka sayısı istatistiksel bir anlam oluşturacak kadar yeterli değilse de, bu onarım esnasında perimeatal flep adaptasyonu için iki sütür hattının gerekliliği, kullanılmak üzere oluşturulmuş olan flebin vaskülarizasyon sorunu yaşama ihtimali yüksek olan distal ucunun meatal stenoza yatkınlık oluşturması, skatris gelişimi fistül gelişimine zemin hazırlayabilir.