Poster - 28
THE COEXISTANCE OF VESICOURETERAL REFLUX AND URINARY CALCULI IN CHILDREN
H Deliağa, H Tosun, B Karabulut, HT Tiryaki
University of Health Sciences, Ankara Child Health and Diseases Hematology Oncology Training and Research Hospital Department of Pediatric Urology
The coexistence of vesicoureteral reflux and urinary calculi in children has been rarely reported. The reported incidence of calculi in reflux patients is 0,5% and the reported incidence of reflux in urinary stone patients is 8%. The male to female ratio is 4:1.
Concurrent vesicoureteral reflux and urinary calculi are detected in 6 children. The male to female ratio was 1:5 and the mean age of the patients was 5,2 years. Reflux was bilateral in 4 patients, left sided in 1 and right sided in 1 patient. The grade of reflux was low in 8 units (grade1-3) and high in 2 units (grade 4-5). The calculi was bilateral in 2 patients, right sided in 3 and left sided in 1 patient. Cystinuria and hyperuricemia were the metabolic cause of stone formation in 2 patients, other patients had no metabolic cause. The first intervention in 4 patients was retrograde intrarenal surgery or percutaneous nephrolithotomy due to size of the calculi. Although the reflux was low graded in 8 renal units, sting is performed due to recurrent urinary tract infection with 1 high grade reflux as well. Hemineprectomy was performed due to afunctional duplex system in which the calculi formation was on the contralateral side. The calculi regressed spontaneously in 2 patients without any anatomic or metabolic reason whom had no urinary infection.
Urolithiasis increases urinary infection especially with unusual organisms. This may increase the risk of kidney damage in reflux. Patients with reflux, whether resolved spontaneously or surgically, should be followed for renal stone development.
VEZİKOÜRETERAL REFLÜ VE ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞI BİRLİKTELİĞİ
H Deliağa, H Tosun, B Karabulut, HT Tiryaki
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ürolojisi Kliniği
Vezikoüreteral reflü ve taş hastalığı birlikteliği çocuklarda seyrek olarak bildirilmiştir. Reflü hastalarında taş sıklığı %0,5 olarak saptanırken taş hastalarında reflü sıklığı %8 olarak saptanmıştır. Bu hasta grubunda erkek-kız oranı ise 4:1 olarak saptanmıştır.
Eş zamanlı vezikoüreteral reflü ve üriner sistemde taş 6 hastada saptanmıştır. Erkek-kız oranı 1:5, ortalama yaş ise 5,2’dir. Hastaların 4’ünde reflü bilateralken birinde sağ diğerinde ise sol sistemde reflü saptanmıştır. Reflü derecesi 8 ünitte 1-3, 2 ünitte ise 4-5. derece olarak saptanmıştır. Hastaların 4’ünde taş oluşumu açısından metabolik bir sebep saptanamazken bir hastada sistinüri bir hastada ise hiperürisemi saptanmıştır. 4 hastada tedavide ilk önce taşların boyutundan dolayı perkütan nefrolitotomi veya retrograde intrarenal endoskopik girişim uygulanmıştır. Reflü derecesi düşük olan 8 ünitte ve yüksek olan bir ünitte tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonlarından dolayı subüreterik enjeksiyon uygulandı. Çift toplayıcı sistemde afonksiyon nedeniyle heminefrektomi uygulanan bir hastanın karşı sistemindeki taşın ve yüksek dereceli reflüsü olan diğer hastanın taşının takipte spontan düştüğü görüldü.
Üriner sisteminde taş olan hastalarda özellikle çoklu ve atipik mikroorganizmaların sebep olduğu üriner sistem enfeksiyonlarının sıklığı artmıştır. Üriner sistem taş hastalığı ve vezikoüreteral reflü birlikteliği olan hastalarda profilaksiye rağmen mikroorganizmaların atipik ve çoklu olması sebebiyle dirençli enfeksiyonlar görülmekte ve fonksiyon kaybına yol açmaktadır. Vezikoüreteral reflü hastaları, spontan da düzelse cerrahi girişimle de tedavi edilmiş olsa, üriner sistem taş hastalığı açısından da takip edilmelidir.