Oral Presentation - 26
Voiding cystourethrography (VCUG); Is it necessary for all patients who underwent endoscopic treatment of vesicourethral reflux (VUR)
A Karagözlü Akgül*, A Canmemiş**, MB Gür***, H Tuğtepe****
*T. C. Ministry of Health Marmara University Pendik Education Research Hospital Department of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology
**Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Pediatric Urology
***Marmara University School of Medicine
****Istanbul Bilim University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
Introduction
During the period of treatment and follow up of VUR, the morbidity of the imaging modalities should be considered. Many pediatric urologist prefer to perform VCUG for all patients to assess the success of the endoscopic treatment (ET). We designed this study to determine if it is necessary for all patients or not.
Methods
Patient with primary reflux who underwent ET were reviewed retrospectively. Patients were separated into two groups according to VUR on postoperative VCUG; Group 1 with persistent VUR (n:50 patients), Group 2 without VUR (n:50 patients). Demographic features, use of prophylactics, grade of VUR, presence of lower urinary tract dysfunction (LUTD), recurrent urinary tract infection (UTI), and new renal scar postoperatively were documented.
Results: The mean age of patients were 73 months. In terms of sex, age and VUR, there were no statistically significant difference between groups. 24 patients in Group 1, and 4 in Group 2 had UTI postoperatively (p<0,001). Among 72 patients who didn’t have UTI postoperatively, 26 had VUR, and 46 didn't. New renal scar formation after operation was observed in 9 (18%) and 4 (8%) patients in group 1 and 2 respectively (p>0,05). New scar formation was observed in one of 72 patients without UTI. Mean follow up time were 45 and 37 months in group 1 and 2 respectively.
If patients would be selected due to UTI, only 28 patients will have been experienced VCUG, however, VCUG would not be performed for 72 of 100 patient without UTI.
Conclusion: VCUG is an imaging test that may not be suitable for all patients. The patients should be selected due to risk factors such as UTI. Selecting only patients with UTI for VCUG will bring 1/72 (%1) risk for new renal scar on the other hand this approach protects 71/72 cases from VCUG morbidities.
Endoskopik vezikoüretral reflü (VUR) tedavisinden sonra her hastaya miksiyon sistoüretrografi (MSUG) gerekli mi?
A Karagözlü Akgül*, A Canmemiş**, MB Gür***, H Tuğtepe****
*T.C. Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi AD, Çocuk Ürolojisi BD
**İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Ürolojisi
***Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi
****İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
Giriş: VUR tedavisi ve takibi sırasında uygulanan tetkiklerin ciddi morbiditesi bulunmaktadır. MSUG; radyasyon içerdiği, invaziv bir tetkik olduğu ve de çocuk için psikolojik bir travma olduğu için seçilmiş hastalarda istenmesi gereken bir tetkiktir. Genelde pediatrik üroloji uzmanları endoskopik VUR tedavisinden sonra başarıyı değerlendirmek için MSUG’yi rutin olarak istemektedir. Bu çalışmada amacımız her hastaya MSUG istenmesinin gerekliliğini tartışmaktır.
Yöntem: Primer VUR nedeniyle endoskopik tedavi (ET) geçiren hastalar retrospektif olarak tarandı. Hastalar postoperatif MSUG’ye göre iki gruba ayrıldı. Grup 1: Postoperatif MSUG’de VUR’nin devam ettiği olgular, Grup 2: Postoperatif MSUG’de VUR görülmeyen hastalar. Hastaların demografik özellikleri, profilaksi kullanımı, VUR derecesi, alt üriner sistem disfonksiyonu (AÜSD) olup olmadığı, tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu (İYE) ve postoperatif yeni gelişen renal skar bulguları kayıt edildi.
Bulgular: Ortalama yaş 73 ay olarak saptandı. Yaş, cinsiyet ve VUR derecesi açısından gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p>0,05). Grup 1’de 24 hastada, grup 2’de 4 hastada postoperatif İYE görüldü (p<0,001). Postoperatif İYE görülmeyen 72 hastanın 26’sında VUR devam ediyordu, 46’sında VUR yoktu. Ameliyat sonrası yeni gelişen renal skar, grup 1’de 9 (%18) hastada, grup 2’de 4 (%8) hastada görüldü. İdrar yolları enfeksiyonu geçirmeyen 72 hastanın sadece 1 tanesinde yeni gelişen skar vardı. Ortalama takip süresi grup 1’de 45 ay, grup 2’de 37 ay olarak saptandı.
Eğer sadece postoperatif İYE geçiren hastalara MSUG istenseydi sadece 28 hasta MSUG’nin morbiditesini yaşardı. 72 hastaya MSUG çekilmemiş olurdu.
Sonuç: MSUG radyasyon içeren, invaziv, zor bir tetkiktir ve her hasta için uygun olmayabilir. Bu tetkik için hastalar İYE gibi risk faktörlerine göre seçilmelidir. Endoskopik VUR tedavisi sonrası MSUG için sadece İYE geçiren hastalar seçildiğinde 1/72 (%1,3) hastada yeni gelişen renal skar riski alınmış olmaktadır, diğer yandan bu yaklaşım ile 71/72 (%98) hasta MSUG morbiditesinden korunmuş olur.