Oral Presentation - 3
Comparison of Glans Augmented Tubularised Split (GATS) and Tubularised Incised Plate Urethroplasty (TIPU) technique for hypospadias cases with narrow plate and small glans
A Karagözlü Akgül*, S Abidoğlu*, H Tuğtepe**
*T. C. Ministry of Health Marmara University Pendik Education Research Hospital Department of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology
**Istanbul Bilim University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
Introduction: Hypospadias repair is one of the most performed surgery in pediatric urology however it is still a problem to choose the right technique. The patients with narrow urethral plate and small glans are especially challenging cases with more complication rates. The aim of this study is to compare the outcomes of these two techniques on these cases.
Methods: We retrospectively reviewed our cases who underwent GATS and TIPU procedure between 2017 and 2019. Patients with glans smaller than 17mm, and plate narrower than 8mm were included the study. Only patients with subcoronal and midpenile hypospadias were included. Patient with follow up shorther than 1 year were excluded. Patients were divided into two groups according to the technique performed: TIPU group and GATS group
Results: The mean age of patients were 29 (10-84) months and 43 (17-81) months in TIPU and GATS groups respectively. There were 6 patients with subcoronal hypospadias and 19 with midpenile hypospadias in TIPU group. There were 5 patients with subcoronal hypospadias and 10 with midpenile hypospadias in GATS group. The mean diameter of glans were 15.6mm and 15.07mm in TIPU and GATS groups respectively. There were no statistically significant difference between groups in terms of age, type of hypospadias and diameter of glans between groups (p>0.05). The mean width of plate were 5,2mm and 4.4mm in TIPU and GATS groups respectively (p=0,225). Complications were observed in 7 (%28) patients in TIPU group and in 4 (%26) patients in GATS group (p>0.05). Urethral stenosis in one patient, urethral fistula in two patients, urethral dehiscence in two and urethral stenosis+ diverticula in one patient, urethral stenosis+fistula in one patient were detected in TIPU group. Meatal stenosis in two patients, urethral fistula in one patient and urethral dehiscence in one patient were observed in GATS group. The complication rate and severity were high in TIPU group but this difference did not reach statistically significance.
Conclusion: GATS procedure is an alternative method for difficult cases with narrow urethral plate and small glans with less complications than TIPU technique.
Dar üretral plate ve küçük glansı olan hipospadias olgularında GATS (Glans Augmented Tubularised Split) ve TİPU (Tubularised Incized Plate Urethroplasty) tekniklerinin karşılaştırılması
A Karagözlü Akgül*, S Abidoğlu*, H Tuğtepe**
*TC Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi AD, Çocuk Ürolojisi BD
**İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi A.D., Istanbul
Giriş ve Amaç: Hipospadias cerrahisi, çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi pratiğinde en sık uygulanan cerrahilerden biri olmasına rağmen doğru tekniği seçmek halen bir problemdir. Üretral plate’i dar ve glansı küçük hastalar; komplikasyon oranı yüksek, zor vakalardır. Bu çalışmanın amacı bu zor hastalarda GATS ve TİPU tekniklerinin karşılaştırılmasıdır.
Yöntem: 2017-2019 yılları arasında kliniğimizde hipospadias nedeniyle GATS ve TİPU prosedürü uygulanan hastalar geriye dönük olarak tarandı. Üretral plate’i 8 mm altında olup, glans çapı 17 mm’den küçük olan hastalar çalışmaya alındı. Hipospadias tipi subkoronal veya midpenil hipospadias dışında olanlar, takip süresi 1 yıldan kısa olanlar çalışmaya alınmadı. Hastalar GATS tekniği uygulananlar ve TİPU tekniği uygulananlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Komplikasyonlar açısından gruplar karşılaştırıldı.
Bulgular: TİPU grubundaki 25 hastanın yaş ortalaması 29 (10-84) ay iken, GATS grubundaki 15 hastanın yaş ortalaması 43 (17-81) ay idi. TİPU grubunda 6 hastanın subkoronal, 19 hastanın midpenil hipospadiası vardı. GATS grubunda ise 5 subkoronal hipospadiaslı, 10 midpenil hipospadiaslı hasta vardı. Glans çapı ortalaması TİPU grubunda 15,6mm, GATS grubunda 15,07mm idi. Gruplar arasında yaş, hipospadias tipi ve glans çapı açısından anlamlı fark yoktu (p>0,05). Ortalama plate genişliği TİPU grubunda 5,2mm, GATS grubunda 4,4mm idi. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,225). TİPU grubunda 7 (%28) hastada, GATS grubunda 4 (%26) hastada komplikasyon görüldü (p>0,05). TİPU grubunda 1 hastada üretral darlık, 2 hastada üretrokutanöz fistül, 2 hastada üretral açılma, 1 hastada üretral darlık+divertikül, 1 hastada üretral darlık+ fistül görüldü. GATS grubunda 2 hastada meatus darlığı, 1 hastada üretrokutanöz fistül ve 1 hastada üretral açılma görüldü. GATS grubunda daha az komplikasyon görülmüş olmasına rağmen gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu.
Sonuç: GATS tekniği özellikle dar üretral plate’i ve küçük glansı olan zor hastalar için iyi bir alternatiftir. Komplikasyon tipi ve komplikasyon oranı açısından avantajlı görünmesine rağmen istatistik anlamlı farka ulaşamamıştır.