Poster - 3
SURGICAL APPROACH TO A LATE-DIAGNOSED COEXISTENCE OF MEGALOURETHRA, DOUBLE VAGINA AND UTERUS DIDELPHYS PRESENTING WİTH TOTAL URINARY INCONTINENCE IN AN ADOLESCENT GIRL
B Türedi Sezer*, MU Yılmaz*, A Parlak**, S Sağlam**, MM Utanğaç*, ME Balkan*, N Kılıç*
*Bursa Uludag University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology
**Bursa Uludag University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
Introduction Genitourinary anomalies can be seen in pediatric population but coexistence of megalourethra, double vagen and uterus didelphys is rarely seen. We aim to present an adolescent girl with megalourethra, double vagina and uterus didelphys who has urinary incontinence.
Case presentation A thirteen year-old adolescent girl admitted our polyclinic with total urinary incontinence. She never had a dry period since age of gaining toilet habit. She was wet all day and night. Many different anticholinergic agents were used but none have been successful. Her urogenital examination revealed a large orifice in the middle and smaller two symmetric orifices laterally and sacral examination was normal. Lumbosacral graphy was normal and urodynamic evaluation showed a hypocompliant bladder with low capacity and detrusor instability. Pelvic magnetic resonance revealed bifid vagina and uterus didelphys. A megalourethra and bifid vaginal orifices were seen at examination under general anesthesia and cystoscopy revealed a formless bladder with a large urethra. Bilateral services were seen at genitoscopy of vaginal orifices. Urethral plication and vaginal reconstruction were planned. After urethral mobilization urethral plication was performed and vaginal septum was seperated with linear stapler. There were no intraoperative and postoperative complications. She is dry between micturitions with anticholinergic treatment. The patient had no problem in the postoperative 1-year follow-up.
Conclusion Late-diagnosed congenital urological malformations must kept in mind with total urinary incontinence in adolescent patients. Total surgical reconstruction can be peformed safely at the same time in one session in experienced centers.
TOTAL ÜRİNER İNKONTİNANSI OLAN ADOLESAN KIZ HASTADA GEÇ TANI ALMIŞ MEGALOÜRETRA, DUPLİKE VAJEN VE UTERUS DİDELFİS BİRLİKTELİĞİNE CERRAHİ YAKLAŞIM
B Türedi Sezer*, MU Yılmaz*, A Parlak**, S Sağlam**, MM Utanğaç*, ME Balkan*, N Kılıç*
*Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı
**Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Giriş
Genitoüriner anomaliler çocuk ürolojisi pratiğinde sık görülür ancak tek başına az karşılaştığımız anomalilerin bir arada görülmesi oldukça nadirdir. Megaloüretra, duplike vajen ve uterus didelfisi olup total üriner inkontinansla gelen adolesan kız hastaya uygulanan cerrahi tekniğin sunulması amaçlandı.
Olgu Sunumu
On üç yaşında kız hasta kliniğimize total üriner inkontinans ile başvurduğunda alınan hikayesinde tuvalet alışkanlığı kazandığından beri hiç kuru dönemi olmadığı, gece ve gündüz inkontinansının olduğu öğrenildi. Farklı merkezlerde birçok farklı antikolinerjik ajanlarla tedavisi denenmiş ancak başarılı olunamamıştı. Genital muayenesinde ortada geniş bir orifis ve her iki tarafında simetrik daha küçük çaplı orifisler görüldü. Sakral muayenesi doğal izlendi. Lumbosakral grafisi normal olan hastanın ürodinamik incelemesi detrusor instabilitesi ve düşük kapasite ile birlikte hipokompliyan mesane ile uyumlu saptandı. Pelvik manyetik rezonans görüntüleme duplike vajen ve uterus didelfis ile uyumlu geldi. Hastanın anestezi altında muayenesinde megaloüretra ve her iki yanında simetrik vajinal orifisler görüldü. Sistoskopisinde deforme bir mesane ve geniş bir üretra saptandı. Her iki vajinal orifisten yapılan vajinoskopide bilateral serviks ağızları görüldü. Üretral plikasyon ve vajinal rekonstrüksiyon planlandı. Üretra mobilize edilerek üretral plikasyon yapıldıktan sonra vajinal septum lineer stapler yardımı ile ayrıldı. İntraoperatif ve postoperatif herhangi bir komplikasyona rastlanmadı. Antikolinerjik tedavi ile birlikte işemeler arası kuruluk sağlandı.Bir yıllık takibi sorunsuz seyretti.
Sonuç
Çocuk üroloji pratiğinde konjenital genitoüriner anomaliler sık görülmektedir. Geç dönemde tedaviye dirençli üriner semptomlarla karşılaşıldığında tanısı gecikmiş konjenital üriner malformasyonlar akılda tutulmalıdır. Total cerrahi rekonstrüksiyonu deneyimli merkezlerde güvenle yapılabilir.