Oral Presentation - 28
RARE OVARIAN TUMOR: OVARIAN LEIOMYOMA
H Deliağa*, E Özçakır**, O Işık**, M Kaya**
*Bursa Yüksek İhtisas Training and Research Hospital Department of Pediatric Urology
**University of Health Sciences, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
INTRODUCTION:
Leiomyomas are the rarest ovarian tumors. The reported incidence among ovarian tumors is %0,5-1. It is generally detected between 20-65 years and especially in premenopausal women. Less than 100 cases are reported until today and less than 10 of them were adolescents or children. It is aimed to discuss the clinical and operative properties of this rare tumor.
CASE:
A 16 year old grl admitted to our clinic with complaints of abdominal pain, vomiting and constipation which occured during last week. On physical exemination an 8x8 cm solid, mobile and smooth mass filling the whole pelvis was palpated. the menstruel cycle was reported to be normal. On pelvic USG and doppler USG, right ovarian solid mass was detected and there was no torsion in either of the ovaries. On MRI investigation a heterogenous 10,5x7 cm right ovarian mass was confirmed. the tomur markers (CA-125, CA 19-9, AFP, LDH, CEA) were within normal ranges and β-HCG was negative. On diagnostic laparoscopy, solid mass filling the whole pelvis was seen and a laparotomy was performed. On frozen biopsy the mass was reported to be benign so ovarian protective surgery was performed and the mass was resected completely without any residue. Postoperative course was uneventful and leiomyoma was reported as pathologic diagnosis.
RESULT:
Ovarian leiomyomas are rare benign tumors. since estrogen has a rapid developmental effect in these tumors, in rapidly growing ovarian mass during adolescence period ovarian leiomyoma should be kept in mind. Since it has a benign nature, ovarian protective surgery should be performed especially in adolescent patients. Patients should be followed up closely in spite of recurrence since it has potential to be bilateral.
NADİR GÖRÜLEN OVER TÜMÖRÜ: OVARİAN LEİOMYOM
H Deliağa*, E Özçakır**, O Işık**, M Kaya**
*Bursa Yüksek İhtisas EAH Çocuk Ürolojisi Kliniği
**Bursa Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, Bursa, Türkiye.
GİRİŞ:
Leimyomlar overlerin en nadir görülen tümörlerindendir. Sıklığı %0,5-1 olup en sık görüldüğü popülasyon 20-65 yaş özellikle premenapozal kadınlardır. Bugüne kadar yüzden az vaka bildirilmiş olup bu vakaların ondan azı adölesan ve çocukluk dönemindedir. Bu nadir tümörün bir olgu üzerinden klinik ve intraoperatif özelliklerinin sunulması amaçlanmıştır.
OLGU:
Kliniğimize son 1 haftadır olan karın ağrısı, kusma ve kabızlık şikayetleriyle başvuran 16 yaş kız hastanın yapılan fizik bakısında pelvisi dolduran yaklaşık 8x8 cm boyutlarında sert, mobil ve düzgün yüzeyli kitle palpe edildi. Hastanın menstrüel sikluslarının normal seyirde olduğu kaydedildi. Hastaya yapılan pelvik ultrasonografi ve doppler ultrasonografide sağ ovarian kaynaklı solid kitle saptandı, her iki overin dolaşımı normal olarak görüntülendi. MR incelemesinde ise sağ ovarian kaynaklı 10,5x7cm boyutlarında kontrast tutan heterojen kitle saptandı. Hastanın tümör markerları (CA-125, CA 19-9, AFP, LDH, CEA) normal sınırlarda saptanırken β-HCG negatif olarak belirlendi. Yapılan tanısal laparoskopide tüm pelvisi dolduran sağ over kaynaklı solid kitle saptanarak laparotomi yapılması kararlaştırıldı. Eksplorasyonda sağ ovarian kitle izole edildi, sol over, adneksler ve uterus normal olarak gözlemlendi. Gönderilen frozen incelemesinin benign olarak rapor edilmesi sonucu hastaya sağ over koruyucu cerrahi uygulanarak kitle total olarak eksize edildi. Postoperatif izlemi sorunsuz olan hastanın patolojik incelemesi leiomyom olarak rapor edildi.
SONUÇ:
Ovarian leiomyomlar nadir görülen benign tümörlerdir. Östrojenin bu tümörlerin hızlı büyümesinde rolü olduğundan adölesan dönemde hızlı gelişen büyük over kitlelerinde akla getirilmelidir. Benign karakterli olduğundan over koruyucu cerrahi özellikle adölesanlarda tercih edilmelidir. Bilateral olma potansiyeli taşıdığından benign karakterli de olsa rekürrens açısından yakından takip edilmelidir.